Avrupa ve ABD piyasaları henüz devreye girmediği için ortam daha öngörülebilir oluyor. Yatırımcılara artık “gözünü saate dik” uyarısı yapılıyor.
Sabah saatlerinde fiyatlar genellikle dengede ilerliyor. Piyasanın düşük hacimli ve daha az etkilenebilir olması, alıcı için büyük avantaj anlamına geliyor. Özellikle yüksek hacimli alımlar için bu saatler büyük tasarruf sağlayabiliyor. Gün ilerledikçe fiyat grafikleri daha hareketli hale geliyor. Bu da alım-satım kararlarını doğrudan etkiliyor.
07.00–09.00 arası fiyatlar sakin
Uzmanların altını çizdiği saat aralığı sabah 7 ile 9 arası. Bu saatlerde işlem hacmi düşük olduğu için fiyatlar daha az oynaklık gösteriyor. Dış piyasaların etkisi henüz devreye girmediği için risk seviyesi daha düşüyor. Bu sakinlik alım için büyük avantaj yaratıyor. Güne erken başlayanlar farkı hissediyor.
Öğleden sonra risk ikiye katlanıyor
10.00’da Avrupa piyasaları açılıyor, ardından ABD’den gelen veriler piyasayı etkiliyor. Bu saatlerden sonra fiyatlar daha dalgalı seyrediyor. Anlık haberler, açıklamalar ya da gelişmeler fiyatları sıçratabiliyor. Günün ortası belirsizliğin en yüksek olduğu zaman dilimi oluyor. Bu da yatırımcıyı zorlayan bir tablo yaratıyor.
Uzmanlar zamana karşı işlem yapılmasını öneriyor
Altın piyasasında artık zamanlama en az fiyat kadar değerli bir veri. “Ucuz saat” olarak görülen sabah erken saatlerde yapılan alımlar, yatırımcıya uzun vadede avantaj sağlıyor. Bu fark günlük olarak küçük görünse de toplandığında ciddi rakamlara ulaşabiliyor. Saat takibi, kârı büyüten bir alışkanlığa dönüşüyor. Günlük yatırım rutini artık sabahla başlıyor.
Kâr saatle büyür, sadece fiyatla değil
Altını uygun fiyattan almak kadar, doğru saatte almak da kazancı belirliyor. Sabah saatlerinde yapılan 3–5 liralık farklar, büyük hacimli işlemlerde binlerce liralık avantaj sağlayabiliyor. Bu farkı yakalamak ise sadece saati bilmekle mümkün. Kazanan yatırımcılar artık hem grafiği hem saati izliyor. Günün ilk saatleri fırsat kapısı açıyor.
