Gençler Yankı Uyandırıyor

Toros Gazetesi olarak Yankı Kulübü Başkanı Utku Kahraman ile bir röportaj gerçekleştirdik.Gazetemiz magazin sorumlusu Ahmet Gerçek sordu, Kahraman cevapladı.

GERÇEK:Merhabalar, öncelikle kısaca sizi tanımak isteriz. Biraz kendinizden bahseder misiniz?

KAHRAMAN:Ben Utku Kahraman, Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2.sınıf öğrencisiyim. Üniversite bünyesinde kurulan Yankı Kulübü başkanıyım.

GERÇEK: Yankı Kulübünü biraz anlatır mısınız?                                                                              

KAHRAMAN:Bu kulübü yönetim kurulundaki 9 arkadaşımızla birlikte kurduk. Direktörlerle dahil 20 kişi. Toplamda 300 yakında üyemiz var. Biraz içerikten bahsedecek olursam tamamen öğrenci odaklı bir yaklaşım sergiliyoruz çalışmalarımızda.

GERÇEK:Böyle bir kulüp kurma fikri nerden çıktı?

KAHRAMAN:Değerli ağabeyim Sn.Av.Ersan Barkın bu kulübün ateşleyicisi olmuştur çoğu düşüncem ondan sonra toplumsal dinamiklerden beslenmeye ve tamamiyle toplumsal faydacı bir anlayışa dönmüştür. Kendisiyle tanıştıktan sonra ne yapabiliriz düşüncesi oluştu ve  her şey Moğolların şarkısında olduğu gibi ‘bir şey yapmalı’dan çıktı. Bu ekonomik ve sosyal darboğazdık öğrenciler için artık ağır gelmeye başladı. Bizlerde bu sıkıntılarla boğuşan öğrencilere nasıl faydalı olabiliriz diye düşündük, arkadaşlarımızla yaptığımız uzun istişareler sonucunda böyle bir girişimle öğrencilere fayda sağlayabileceğimizi düşündük. Hiçbir zaman kişiler bir araya gelip örgütlenmediği sürece bir başarı elde edemezler. Bende iki gün gibi bir kısa içinde arkadaşlarımla buluşup onları birlikte hareket etme noktasında örgütledim. Böyle böyle giderek büyüdük.

GERÇEK:‘Bir şey yapmalı’ üzerine var mı ilham kaynağınız?

KAHRAMAN:(Gülerek) Olmaz olur mu? Moğolların bir şarkısı vardı. Tam da ‘bir şey yapmalı’ diye… İşte bizim de ilham kaynağımız diyebilirim. Saygıdeğer ağabeyim Sn. Av. Ersan Barkın dan sonra İşte burada başladı Yankı’nın yankı uyandıran odağı..

GERÇEK:Yankı uyandıran odak derken….?

KAHRAMAN:Şöyle ilk başta da dediğim gibi biz öğrenci çemberinde bir bir araya gelen arkadaşlarız. Amacımız onlara elimizden geldiğince çeşitli alanlarda fayda sağlamak, onları bir nebzede olsa sıkıntılarından arındırmak. Genel olarak baktığımızda öğrencilerin en çok ekonomik noktada zorlandığını gördük ki bende zaten öğrenciyim ve bu benim içinde geçerli. İlk olarak Adana’da 100 yakın mekanla anlaşma yapıp üye arkadaşlarımıza indirim yapmalarını sağladık.

GERÇEK:Bize bu öğrenci dostu indirimleri biraz açabilir misin? Mesela diyelim öğrenciyim ve bi mekana gittim. Ne kadar indirim alacağım?

KAHRAMAN:Evet gidip yemek yediğiniz mekan Yankı Kulübü ile anlaşma yapmışsa siz oradan  yüzde 10’dan yüzde 25’ ye kadar indirim alabiliyorsunuz. Örneğin 100 liralık yemek yediniz, 75 TL ödüyorsunuz kalan 25 lirayı da yol parası olarak düşünebilirsiniz. Aslında küçük görünse  de öğrencinin cevbin de kalan 25 lira bu ekonomik buhranda inanılmaz derecede rahatlık sağlayacak. Öğrencilerin çoğu zaten gurbette. Anlaşmalı olduğumuz bir yerden dışardan yemek söylüyorlar ve indirimden faydalanabiliyorlar.

GERÇEK:Yankı’nın anlaştığı mekanlar sadece yemek üzerine değil sanırım. Var mı başka yerler?

KAHRAMAN:Tabii, olmaz olur mu, elzem giderin yüksek olduğu nokta şbir öğrenci için yeme-içme. Bunun yanı sıra anlaştığımız kitabevleri, kozmetik mağazaları vs. de var. Bu indirimli yerlerimiz sadece Adana’dan ibaret değil, Mersin’de Tarsus’ta anlaşma sağladığımız, öğrenci arkadaşlarımız için indirim sağladığımız yerlerimiz var. Üniversiteniz Yenice’de olduğundan dolayı hem Adana hem de Mersin’e uzanabiliyoruz. İki büyük şehrin ortasında kalıyoruz. Auromazı iki taraftan olduğu için her iki noktadan öğrenci alıyoruz.

GERÇEK:Kulübü kuralı ne kadar zaman oldu? Anladığım kadarıyla yakında zamanda gelir.

KAHRAMAN:Evet henüz daha çok yeniyiz. Yaklaşık olarak 3 ay gibi bir zaman oldu. Neredeyse 4. Aya giriyoruz.

GERÇEK:O zaman hızlı büyüyen bir dalganız var. Yankı Kulünü yüzlerce üyeye kapılarını açan yüzlerce mekana ulaşmış durumda. Yankı isminin hakkını vermiş gibi görünüyor. Ne dersiniz?

KAHRAMAN:Kesinlikle öyle. Aslında amacımızda oydu zaten. İsminin hakkını vermek. Bizi ilk başta metalci grubu falanda zannettiler. Bu süreçte çok farklı durumlarla da karşılaşmadık değil yani.

GERÇEK:Kulübün amblemini merak ediyorum. Neden Baykuş? Vardır bir hikayesi diye düşünüyorum…

KAHRAMAN:(Biraz düşünceyle gelen ince bir tebessüm var yüzünde) evet sizin gibi bize bunu soran çok oldu. Sizde bilirsiniz aslında baykuş, felsefede bilgeliğin simgesidir ve ‘Bilge Kuşu’ olarak bilinir. Aynı zamanda baykuş anatomik yapısı gereği her tarafı görebiliyor. Özellikle geceleri çok büyük ses çıkartıp ‘Yankı’ uyandırıyor. Bu beni açıkçası çok etkilemiştir. Bizim bu amblemi seçmemizdeki birinci neden bu.

GERÇEK:Evet, gerçekten de birinci sebebiniz etkileyici, burada felsefeden yola çıkmışsınız, ikinci sebebinizi merak etmiyor değilim.

KAHRAMAN:Hemen merakınızı  gidereyim o zaman. İkinci sebep ise mitoloji. Biz biraz mitolojiye gittik. Eski Türk mitolojisine göre bir evde ölü varsa sabaha kadar lambalar yanarmış. Bu lambalar o evde ölü olduğunun göstergesi olarak yorumlanırmış. Bu lambalar yanarken etrafında sinekler ve böcekler birikirmiş. Bunlar baykuşların dikkatinden kaçmazlarmış ve bunları yerleşmiş. Bundan dolayı o evin üstü baykuşlarla dolarmış ve insanlar bundan hareketle o eve ‘ölü evi, ölen birinin olduğu ev’ derlermiş. Biz de bundan hareketle geleceğin hukukçuları olarak ölü olduğunu düşündüğümüz hukuk sistemini dirilteceğimizi düşünüyoruz. Neden olmasın, bizlerde belki bir yankı, ses getirebiliriz.

Biz hukuk öğrencileri olarak sistemin bazı noktalarda tıkandığını rahatlıkla görebiliyoruz. Misyon olarak bu tıkanıklığı gidermek için kendimizce çaba sarf ediyoruz. Bizler şimdi öğrenciyiz ama 10-15 yıl sonra bu idarenin belli makam mevkilerine gelecek insanlarız. Yeri gelecek kimimiz Vali,Hakim, savcı, kimimizde milletvekili vs. olacağız. Bürokrasiye bir şekilde dahil olacağız. Biz bu kulüple birlikte öğrenci arkadaşlarımıza şunu kazandıracağız bu sistem hep sil baştan devam etti biz ise bu sistemin süreklilik ile devam edeceğini düşünüyoruz temsilde hata olmaz neden herkes Alman sistemini örnek alırlar çünkü temelden itibaren bir süreklilik, denetim ve liyakat var. Günümüz de ne yazıkki bu kanunları uygulayan kişi ve şahısların bazı konularda eksik kaldığını görmekteyiz bizim gozlemimiz sıkıntının kanun veya yasalarda değil bunları uygulayan kişilerde olduğu yönündedir. Herkesin kendi asli görevini yaptığı kimsenin bir başkasının görev alanına girmediği yerlerde sistemin tikanacağını söylemek pek aşikar olmayacaktır. Günümüz de kamu kurum ve kuruluşları da bürokrasi hastalığı dediğimiz üstten bakma, bugün git yarın gel anlayışı, olayı bir şekilde yokuşa sürme düşüncesi olduğundan sistemin tıkandığnı düşünmekteyiz. Bizim zamanımızda böylesi mevcut sıkıntılarını yaşanmaması için bir bilinçlendirme ve farkındalık kazandırma amacı gütmekteyiz. Bu noktada başarılı olduğumuzu düşünüyorum. İnanılmaz derecede geri dönüşler aldık.

GERÇEK:Bize birazda etkinlik çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yakın zamanda buradan duyurmak istediğin bir çalışma var mı?

KAHRAMAN:Evet var tabii. 6 Ocak’ta Cuma günü Baro Başkanlarını Adana’da buluşturduk. Böyle bir çalışmamız oldu. Baro Başkanları Adana’da diye panelimiz oldu. Katılımcılardan biraz bahsedeyim Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av.Erinç Sağkan, Barolar Birliği Genel Sekreteri ve önceki dönem Adana Baro başkanı Av.Veli Küçük, Mersin Baro Başkanı Av.Gazi Özdemir, Adana Baro Başkanı Av.Semih Gökayaz’ı hem birlikte üniversitemize gelecekler. Böyle bir  panel düzenledik. Paneldeki temamız Sosyal Medya ve Basın-İfade Özgürlüğü konusunda üzerine bilinç uyandırmak. Zaten dezenformasyon yasası da yeni geçti. İnsanların bilinçlenmesi haklarını bilmesi açısından oldukça güzel bir etkinlik oldu ve muazzam bir kalabalık oluştu paneli yaptığımız salonda. Basın camiasından da İsmail Saymaz konuğumuz olacak ama tabii gerekli izinleri almamız durumunda. Av.Ersan Barkın, Av.Aslı Kazan, Av.Yankı Büyüksezer yine bir diğer konuğumuz olacak. Bizler avukat abi ve ablalarımızı çağırdığımızda şaşkınlıkla bunları nasıl başardınız diyorlar. Önemli isim ve etkinliklere imza atmaya devam edeceğiz.