1. Puan Değil, Sıralama Öncelikli Olmalı
YKS sonuçları açıklandığında çoğu adayın gözü ilk olarak puanlara gider. Ancak ÖSYM’nin de yıllardır vurguladığı gibi, tercih yaparken asıl baz alınması gereken değer sıralamadır. Çünkü puanlar sınavın zorluk derecesine göre değişebilirken, sıralama sizi diğer adaylarla kıyaslayan daha sabit bir ölçüttür. Bir bölüme girip giremeyeceğinizi tahmin etmek için, geçen yılki taban sıralamalarıyla kendi sıralamanızı karşılaştırın.
2. “Hayal Kur, Gerçekle Uyu: Tercih Listeni Dengede Tut”
Elbette her öğrencinin bir hayali var. Ancak tercih listesi ulaşılabilir seçeneklerle dolu olmalı. "Sadece şu üniversite olursa yazarım" demek risklidir. Kazanamama ihtimali karşısında açıkta kalmamak için tercih listenizi geniş tutun ve en az 20-24 arası tercih yapmaya çalışın.
3. Üniversite Değil, Fakülte ve Bölüm Kalitesi Önemlidir
Tercih yaparken sadece üniversitenin adını değil, seçeceğiniz bölümün eğitim kalitesini de araştırmalısınız. Aynı bölüm, farklı üniversitelerde çok farklı şartlar sunabilir. Akademik kadro, staj imkanları, yurt dışı bağlantıları gibi detaylar gelecekteki kariyerinizi belirleyecek unsurlardır.
4. Şehir ve Yaşam Koşullarını Göz Ardı Etmeyin
Bir üniversiteye yerleşmek sadece eğitim almak değil; aynı zamanda birkaç yıl boyunca o şehirde yaşamak anlamına gelir. O yüzden üniversitenin bulunduğu şehirdeki barınma, ulaşım, sosyal hayat ve yaşam maliyeti gibi faktörleri göz önünde bulundurmalısınız.
5. İş İmkanlarını ve Mezun Başarılarını Araştırın
Üniversite tercihi, aslında bir kariyer planlamasıdır. Mezun olduktan sonra iş bulma ihtimali yüksek olan, sektörde kabul gören ve staj/iş ağı güçlü bölümleri tercih etmeniz sizi öne çıkarır. Mezun istihdam oranları, üniversite kariyer merkezinin aktifliği gibi veriler bu noktada çok değerlidir.