Adana’nın en bilinen camilerinden biri olan Ulu Camii, 16. yüzyılda Ramazanoğulları döneminde inşa edildi. Selçuklu, Memlûklu ve Osmanlılar Dönem'lerine ait mimarî karakterleri üzerinde toplayan bu eserin üç ayrı kitabesinden, ilk defa 1513 yıllarında Ramazan oğlu Halil Bey tarafından inşasına başlandığı, 1541 yılında Halil Beyin oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından bitirilerek ibadete açıldığı anlaşılmaktadır. Hemen yanı başındaki Ramazanoğlu Konağı ve türbe bölümü, Adana’nın hanedan geçmişini bugüne taşıyor.

Yine şehir merkezindeki Yağ Camii, eski bir kiliseden 1501 yılında camiye çevrilerek ibadete açıldı. Avlusundaki şadırvanı ve çevresindeki medrese hücreleriyle, o dönemin eğitim-ibadet bütünlüğünü bugüne kadar koruyor. Asıl adı Eski Cami olan yapının kapısının önüne yağ pazarı kurulmuş olmasından dolayı günümüze değin Yağ Camii olarak anılmıştır.

Kemeraltı Camii, Adana'nın Seyhan ilçesinde bulunan bir ibadethane. Yaptıranın adıyla Savcıoğlu veya Savcızade Camii ve bulunduğu mevki dolayısıyla Tarsuskapı Camii olarak da anılmaktadır.Cami, Ramazanoğulları Beyliği döneminde, Savcıoğlu Hacı Mustafa tarafından 1548 yılında yaptırılmıştır. Kare planlı binanın kuzeydoğu köşesinde tek bir minaresi vardır.

Kentin bir başka tarihi durağı ise Alemdar Mescidi. Küçük yapısına rağmen bahçesindeki eski mezar taşlarıyla Ramazanoğulları döneminin izlerini taşıyor.1748 yılında Alemdar El-Hac Mustafa Hasan Ağa tarafından yaptırılmıştır. Tek mekanlı ve tek kubbeli mahalle mescididir. Cephelerindeki kesme taş duvar örgüsünün nitelikli işçiliği dikkat çeker. Mescit tamamlandıktan sonra medrese eklenerek külliyeye çevrilmiştir. Medresesi günümüze ulaşmamıştır.

Osmanlı döneminin izlerini taşıyan Yeni Camii, 1724 yılından bu yana çarşı içindeki hareketli konumuyla Adanalıların uğrak noktalarından biri olmayı sürdürüyor.
Camii kitabelerinden birine göre cami, 1724 yılında Abdürrezzak Antaki adlı Antakyalı bir zengin tarafından yaptırılmış; bir başka kitabeye göre minaresi 1729 yılında Aptullah Bin Ali Beşe tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen biçiminde, on kubbeli bir yapıdır. Minaresinin giriş kapısının üstünde bir güneş saati bulunur.

Hoşkadem Camii, Adana ili Kozan ilçesi merkezinde yer alan, Çukurova’nın Türklerin eline geçtiği ilk yılların eseri olması bakımından önemli bir yapıdır. Cümle kapısı üzerinde bir kitabe görülür. Selçuklu tarzındaki bu grift sülüs yazıdan caminin Mısır Kölemen Memluk sultanı Malik Zahir Seyfettin Çakmak ümerasından olan "Emir Abdullah Hoşkadem" tarafından 10 muharrem 852 tarihinde inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Bu tarih miladi takvimde 1448 yılına denk gelir. Camii 2023 yılında yaşanan depremde hasar aldı.

Adana'nın Reşatbey Semti'nde, Merkez Park'ın güneyinde ve Seyhan Nehri'nin batı kıyısında yer alan cami, 1998 yılında hizmete açılmıştır. 32 metre çaplı ana kubbesi vardır. Caminin proje mimarı Necip Dinç’tir. 20 bin kişilik cami (açık alanın düzenlenmesiyle 28 bin kişi) son cemaat mahaliyle birlikte 6 bin 600 metrekareye yayılmıştır.
Klasik Osmanlı mimarisi tarzında yapılmıştır ve dokuz fil ayağı üzerine oturur. Genel görünüm olarak Sultan Ahmet Camii’ne, plan ve iç mekân olarak Selimiye Camii’ne benzer. Dört yarım-kubbe, beş kubbe, altı minaresi vardır; bunlar dört halife ve dört mezhebe, İslam’ın beş şartına, imanın altı şartına karşılık gelmektedir. 32 metre çaplı ana kubbe 32 farza, avludaki 28 kubbe Kuran-ı Kerim'de adı geçen 28 peygambere, ana kubbedeki 40 pencere Hz.Muhammed (s.a.v.)’in peygamber olduğu yaşa ve 40 rekat namaza, 99 metrelik 6 minare Allah’ın 99 güzel ismine karşılık gelir.
Caminin temeli 13 Aralık 1988’de atılmıştır. 65 bin metrekarelik arsası Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkiye Diyanet Vakfı’na devredilmiş; halkın bağışları ile caminin yüzde 50’si tamamlanmıştır. Geri kalan kısım ise Hacı Sabancı ve onun ölümünden sonra Sabancı ailesi tarafından karşılanmış, bu nedenle başlangıçta Merkez Camii olması düşünülen adı Sabancı Merkez Camii halini almıştır.