ETS ameliyatları aşırı terleme tedavisinde etkili çözüm sunuyor
(İHA) - Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, aşırı terleme tedavilerden bir tanesi olan ETS ameliyatları ile terlemenin yüzde 90...
(İHA) – Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, aşırı terleme tedavilerden bir tanesi olan ETS ameliyatları ile terlemenin yüzde 90 oranında kesildiğini söyledi.
Aşırı terlemenin genellikle el, koltuk altı ve ayak bölgesinde olduğunu belirten Başkent Üniversitesi Adana Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, “ETS ameliyatının temel endikasyonunu kişilerin bu durumdan psikolojik düzeyde rahatsız olması oluşturuyor. Örneğin aşırı el terlemeleri özellikle iş hayatındaki kişilerde; evrakların ıslanması, bilgisayar klavyelerinin bozulması, tokalaşmadan kaçınma gibi günlük hayatı zorlaştıran birçok soruna neden olabiliyor. Yine koltuk altı terlemeleri kişileri sosyal hayattan uzaklaştırıyor. Ciddi düzeyde olumsuz sosyal ve psikolojik sorunlara neden olabiliyor’’ ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, özellikle tiroid, böbrek hastalıkları, obezite, kötü beslenme gibi metabolik sebeplere bağlı aşırı terlemelerin bölgesel değildir tüm vücutta olduğunu belirterek, “Biz bu tür terlemelere ETS ile müdahale etmiyoruz. Strese bağlı orta düzey terlemeler için de iyontoforez, botox gibi dermatolojik tedavileri öneriyoruz. ETS ameliyatı yaptığımız kişiler tamamen sağlıklı olmakla birlikte; bölgesel aşırı terlemenin sosyal ve psikolojik olarak verdiği rahatsızlıktan kurtulmak isterler’’ şeklinde konuştu.
ETS ameliyatları sonrasında terleme büyük oranda azalıyor
Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu; , “Endoskopik Torasik Sempatektomi (ETS) olarak isimlendirilen cerrahi operasyon en fazla 1 saat sürmektedir. Ameliyat koltuk altı bölgesinden kameralı bir sistemle yaklaşık 1,5 cm lik bir delikten, sağdan ve soldan ayrı ayrı olacak şekilde göğüs boşluğuna girilerek kapalı yöntemle yapılmaktadır. Koltuk altı veya el bölgesine giden ısı düzenlemesini sağlayan sinirler, vücuda uyumlu 5 milimetrelik titanyum veya çelikten yapılmış özel klipsler ile kapatılmaktadır. Ameliyat sonrasında terleme yüzde 90 oranında kesilmektedir’’ dedi.
Hastaların doğru bilgilendirilmesi önem taşıyor
Terlemenin vücudun çok normal ve hayati bir fonksiyonu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, ”Terlemezseniz ısı regülasyonu sağlayamazsınız ve hayati riske girersiniz. Bu sebeple bölgesel terleme kesildiğinde, özellikle gövde, kasıklar, sırt, diz arkası gibi normalde çok terlemeyen bölgelerde terleme başlayabilir. Çünkü vücut işleyiş olarak terlemeye devam etmek zorundadır. Biz buna refleks terleme diyoruz. Refleks terleme bir süre sonra büyük oranda kesilmektedir. Hastaların ameliyat sonrasında nasıl bir durumla karışılacaklarını bilmeleri ve kararı ona göre almaları için ETS öncesinde doğru bilgilendirmenin yapılması önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.