“CHP Ekonomi Takımı” Adana’da

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ekonomi Takımı’nın “Ekonomik sorunların var bir çaresi” mottosuyla çıktığı Türkiye ziyaretlerinin bu sefer ki durağı Adana oldu. Gün boyu Adana’da çeşitli kamu ve kurumları ziyaret ederek, istişarelerde bulunan Ekonomi Takımı, CHP Adana İl Başkanlığı’nda düzenledikleri basın toplantısı ile Adanalı gazetecilerle buluştu.

İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısına Basın toplantısına CHP Ekonomi Takımı’ndan, Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Yalçın Karatepe ve Prof. Dr. Volkan Demir, CHP Adana İl Başkan Vekili Özüm Ahnaz Çetiner, Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Bolu Milletvekili Türker Ateş, Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Yüreğir Belediye Başkanı Al Demirçalı, Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay, il yönetimi, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanlarının yanı sıra çok sayıda partili katıldı. Yoğun katılımın göz önünde olduğu basın açıklamasında konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Karatepe ise şunları kaydetti.

“ÇALIŞAN KESİM BİLE GİTGİDE YOSULLAŞIYOR”

Türkiye’de ki ekonomik sorunların ele alındığı basın açıklamasında yakın zamanda açıklanan olan asgari ücretin 30 bin TL civarlarında olmasının bir istek değil ihtiyaç olduğunu ifade eden CHP Ekonomi Takımı heyetlerinden Prof. Dr. Karatepe, şunları kaydetti:

“Türkiye’de asgari ücreti vatandaş sayısı çok yüksek. Dünyanın hiçbir ekonomisinde bu kadar yüksek oranda bir asgari ücretlinin varlığından söz etmek mümkün değil. Türkiye’de yoksullaşan bir çalışan kesimin olduğunun farkındayız. Biz bunu da değiştirmek istiyoruz. Türkiye’de asgari ücretin gündem olmadan olmaktan çıkmasını sağlayacak politikaları da hayata geçireceğiz. Şimdi asgari ücrete ilişkin görüşmeler dün başladı. Değişik rakamlar ve oranlar telaffuz ediliyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak nerede durduğumuzu net bir biçimde ifade ediyoruz. Asgari ücretin 30 bin TL’nin altında olması bizim açımızdan kabul edilir gibi değil. Ücretli çalışanların maruz kaldığı enflasyon seviyesi TÜİK’in manşete taşıdığı enflasyondan çok daha yüksek. Çalışanlar kazandıklarıyla ancak kiralarını ödeyip karınlarını doyurabiliyorlar ve ulaşım masraflarını karşılıyor. Var olan enflasyon, açıklanan enflasyon verisinin neredeyse bir buçuk kat seviyesinde, yüzde yetmiş altı seviyesindedir. En son açıklanan verilerden görüyoruz ki kasım ayında gıda fiyatları TÜİK’in verilerine göre yüzde 15, sebze fiyatlarında yüzde 20’lik bir artış var. Hayat çalışan ve sadece hayatta kalmak için mücadele edenler açısından oldukça zor ve pahalı seyrediyor. Bunun değişebilmesi için asgari ücretin otuz bin lira seviyesine çıkarılması bir tercih değil bir zorunluluktur. “

“İŞVERENLER DE ZOR DURUMDA”

Türiye’de sadece çalışan kesimin zorda olmadığını, işverenlerin, işletmelerin de bir o kadar zorda olduğunu ifade eden Karatepe, “Maalesef uygulanan ekonomi politikası sebebiyle yüksek faiz, düşük kur olarak adlandırdığımız yabancıya yüksek faiz getirip kendi ulusal para birimleri cinsinden, dolar cinsinden, euro cinsinden, yüksek faiz kazanabilsinler diye uygulanan programın etkilerini biz diğer alanlarda da çok belirgin bir biçimde görüyoruz. Örneğin imalat sanayi verilerine baktığımızda, Türkiye’de sanayi üretim endeksinin düzenli olarak son on aydır gerilediğini görüyoruz. Geçen seneye göre de geriliyor, bir önceki aya göre de ülkede ekonominin yavaşladığı, çarkların soğuduğunu, üretimin azaldığını görüyoruz. Yani bir taraftan çalışanlar insanca yaşayabilecekleri bir ücret elde edemezken öteki taraftan üretim yapan sanayicilerin kredi borcunu ödeyecek derecede bir gelir elde edemediklerini de görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi uygulanan politikaların yarattığı etkilere bağlı olarak derin bir yoksulluk, yavaşlayan çarklar, artan işsizlik gibi sorunlarla karşı karşıya. Bizler iktidarda geldiğimiz vakit çalışanların refah içerisinde yaşadığı, sanayicinin, üreticinin, çiftçinin, esnafın para kazanabildiği, gelirin adil olarak paylaşıldığı, herkes huzur içerisinde yaşayacağı ortamı yaratmak için çalışacağız.”

“2025 YILI HERKES İÇİN ZOR GEÇECEK”

İl Başkanlığı’nda gerçekleşen basın toplantısında konuşma gerçekleştiren bir diğer isim ise Prof. Dr. Volkan Demir oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Demir, “Adana hem tarım hem de sanayi ilidir. Prof. Dr. Karatepe’nin de belirttiği gibi asgari ücrete yaklaşımımız belli. Cumhuriyet Halk Partisi’nin asgari ücrete yaklaşımı ‘otuz altında yokuz’ şeklindedir. Asgari ücret için talebimiz 30 bin lira fakat bununla beraber esnafların, işletmecilerin, kobilerin, sanayicilerinde desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu desteklerin de asgari ücret desteğinin arttırılarak ve SGK priminin işçi payının beş puan düşürülerek yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu kaynaklar bütçede var. Türkiye’de kaynak sorunu yok. Türkiye’de kaynakların nerede kullanılacağına doğru karar vermeme sorunu var. Sanayicinin başka sorunları da artan konkordatolardan. Çünkü konkordato sadece konkordatoya giren şirketi etkilemiyor. O sektörü, o ilmi, o bölgeyi etkiliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ısrarla bu uygulamadan vazgeçmemeye devam ediyor. 2025 yılının herkes için daha zor geçeceğini herkes görüyor ve biliyor. Bununla ilgili de hiçbir önlem alamıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm tarafları dinliyoruz ve ekonomi programımızı buna göre yazıyoruz. Ekonomi anlayışımızın da temelinde iki tane kavram yatıyor.  Herkesin ihtiyacı olan iki kavram. Birincisi daha fazla demokratikleşme, ikincisi ise hukuk sistemine ve adalet sistemine olan güvenin artırılması. Yirmi üç yıldır yaşanan ülkede sadece faiz indirimine odaklanmayın. Sadece enflasyona odaklanmayın. Bu ülke enflasyonun düşük olduğu, enflasyonun ve faizin tek haneli olduğu yılları da yaşadı. Ama hiçbir sorun çözülmedi. Çünkü kimse yirmi üç yıldır yapısal dışı sorunları çözmeye odaklanmadı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin farkı şudur. Biz yapısal çözümleri, yapısal sorunları biliyoruz. Ve bu yapısal sorunları birlikte nasıl çözeceğimizi de biliyoruz. “ifadelerini kullandı.

Kaynak: Özel Haber - Melisa Karmış