Burdur’da gül üretimine küresel ısınma ve don vurdu
Burdur’un Karakent köyündeki göl kenarı gül bahçelerinde bu yıl hasat başladı, ancak iklim krizi üretimi ağır vurdu.
Burdur’un Karakent köyündeki göl kenarı gül bahçelerinde bu yıl hasat başladı, ancak iklim krizi üretimi ağır vurdu.

“Güller ve Göller Diyarı” Burdur’da, yıllık 600-700 kilogram olan dekarlık gül verimi, küresel ısınma ve ani donlar yüzünden 150-200 kilograma geriledi. Doğanın nazlı güzeli, bu sezon zorlu bir sınav veriyor.
Bölgedeki su kaynakları hızla tükenirken, gül üretimi hem çevresel hem ekonomik açıdan kritik önemde. Mısır ve yoncaya göre yüzde 75 daha az su tüketen gül, Burdur Gölü’nün tozlarının yayılmasını engelleyerek insan sağlığına da katkı sağlıyor. Yaklaşık 400 dekarlık alanda yürütülen üretim, sadece gül yağı ihracatıyla değil, ekoturizmle de bölge ekonomisini destekliyor.
Ancak don olayları gül tomurcuklarının gelişimini durdurdu, birçok alanda tomurcuklar zarar gördü. Bu yüzden üretim ve gül yağı hedefleri geçen yıla göre yarı yarıya düştü. Geçen yıl 11-12 bin euro olan litre başına gül yağı fiyatlarının, bu yıl yüzde 40 düşüşle 7-10 bin euro seviyesine gerilemesi bekleniyor.
“Tomurcukların gelişimi tamamen durdu ve don aldı”
Lisinia Projesi sorumlusu ve üretici Öztürk Sarıca, “Burdur Lisinia’da gül hasadımız başladı. Ama son yıllardaki küresel ısınmanın etkileri maalesef üretimimizi de etkilemiş durumda. Özellikle son yaşanan donlar nedeniyle dekarda yaklaşık 600 ile 700 kilograma kadar aldığımız gül verimi şu anda 150 ile 200 kilograma kadar düşecek gibi görünüyor. Donlar ile birlikte tomurcukların gelişimi tamamen durdu ve don aldı. Dolayısıyla bahçelerde eski görselimiz olmasa da gülü toplamak durumundayız. Çünkü Türkiye ekonomisine çok ciddi bir katkısı var. Yaklaşık 400 dekarlık bir alanda biz şu anda gül üretimi yapıyoruz. Bunun yanında gül ekoturizmi ile birlikte ekonomimize destek olmaya çalışıyoruz. Gül yağının tamamı yurt dışına ihraç ediliyor. Hem gül üretiminin yaşanan donlardan dolayı düşmüş olması hem de gül fiyatlarının düşük seyredecek olması ekonomik anlamda yöre insanını, göller yöresindeki gül üreticilerini biraz etkileyecek görünüyor” dedi.
Geçen yıl 50-100 litre arası gül yağı üretimi hedeflerken, bu yıl beklenti 20-30 litreye indi. Sarıca, “Yaklaşık 20 ile 30 litre arasında bir beklentimiz var. Tabii ki gülyağı fiyatlarının da düşeceği bu yıl için söyleniyor. Dolayısıyla geçen yılki üretim hedeflerine ulaşamamanın yanında aynı zamanda maddi hedeflere de ulaşamayacağız” dedi.
Gül ihracatın yanında ekoturizme de büyük katkı sağlıyor
Geçen yıl 100 bin kişiyi ağırlayan alanlarda bu yıl ziyaretçi sayısında artış beklediklerini belirten Sarıca; “Geçen yıl hasat sırasında ekoturizm etkinlikleri kapsamında yaklaşık 100 bine yakın bir ziyaretçi ağırlamıştık proje alanında. Bu yıl bu sayının biraz daha artacağını düşünüyoruz. Çünkü hasadın başlamasıyla birlikte on binlerce kişi zaten şu ana kadar bahçede bizi ziyaret etmiş durumda. Önümüzdeki günlerde sayının artarak devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.
Bölgedeki gül üreticileri, küresel iklim değişikliklerinin etkisiyle bu yıl üretimde ciddi düşüşler yaşanacağını belirtiyor.
Kaynak: İHA