Bulut, Vatandaş Afrika’da, Saray ve şürekası Fransa’da gibi yaşıyor
(HABER MERKEZİ) -TOROS-CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda “Asgari ücretlilerin enflasyona karşı korunması için alınacak önlemlerin belirlenmesi" amacıyla verilen Meclis Araştırması önergesi üzerinde...
(HABER MERKEZİ) -TOROS-CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda “Asgari ücretlilerin enflasyona karşı korunması için alınacak önlemlerin belirlenmesi” amacıyla verilen Meclis Araştırması önergesi üzerinde yaptığı konuşmada ekonomik sorunları değerlendirdi. Bulut, ekonominin düzelmesi için yapılması gereken ilk şeyin mevcut iktidarın gitmesi olduğunu söyledi. İktidarın kaldığı müddetçe, ekonomik sorunları çözme şansının olmadığını, sistemin işlemediğini, kaosa ve siyasi buhranlara açık olduğunu kaydeden Bulut, bakanların ve yöneticilerin de görevleri olduğunu ancak yolsuzluk yapsa dahi sorumlulukları olmadığını bildirdi. Dönemin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kendi bakanlığına dezenfektan satmasını hatırlatan Bulut, tek sorumlu kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu ancak denetleyen bir sistem olmadığı için sorumluluğunun sadece sandık olduğunu ifade etti.
İKTİDAR MENTAL OLARAK YORGUN
AKP iktidarında mental bir yoğunluk olduğunu kaydeden Bulut, şöyle devam etti:
“Sadece geçmiş yirmi yıl için de söylemiyorum, özellikle son beş yılda bu iktidarın çarpık yönetimi, yönetememesi yöneticiler içerisinde bir mental yorgunluğa vesile oldu. O yüzden de sorunların çözümü için birincisi, bu sorunun varlığını kabul edeceksin, “Böyle bir sorun varmış, hadi bu sorunu çözelim.” diyeceksin. Örneğin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin “Enflasyonda düşme eğilimi devam ederse asgari ücrette yeniden değerlendirmeye gerek duyulmaz, şu an gündemimizde değil.” diyor. Siz bunu neye göre belirliyorsunuz? TÜİK’e göre mi? Hani “Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu”nun verilerine göre mi? Ya, size hiç sormazlar mı “Ey, Vedat Bilgin, hiç çarşıya, pazara gitmediniz mi, hiç market gezmediniz mi?”
KEŞKE HER AY SEÇİM OLSA
Ramazan ayındayız, “on bir ayın sultanı” deniliyor, on bir ayın sultanında orucunu vatandaş neyle açar? Hurmayla. Hurmaya bakıyorsunuz, hurmanın kilosu olmuş 210 TL; zeytinle açar desek zeytin 2 katına çıkmış. Ramazan ayında olduğumuzun en önemli göstergesi de pidedir, pide tam 2 katına çıkmış; gramajı düşürülmüş, 330 gramdan 300 grama düşürülmüş, 5 lirayken 10 lira olmuş. Böylesi bir zamanda Vedat Bilgin “Biz zam yapmayacağız.” diyor ama seçim başladığında arka arkaya zamlar geliyor. Vatandaş da diyor ki: “Keşke her ay seçim olsa.” İşte, emekliye yapılan iyileştirmeler ortada.
ENFLASYON DURMAZSA YOKSULLUK BİTMEZ
Bu meselenin özü enflasyonu durdurmaktır. Enflasyon bu hâlde olduğu müddetçe de gelir adaletsizliği artmaya devam edecek, fakirler daha fakir, zenginler daha zengin olacak, saray şürekâsının içindeyseniz zenginliğiniz katbekat artar. Rahmetli Demirel enflasyona ilişkin demiş ki “Kristof Kolomb’un yumurtasını mı buldunuz kardeşim?”
Bu enflasyonu durdurmadığınız müddetçe bu yoksulluk bitmez. Türkiye’de yaşayan vatandaşlara gelir, giderleri açısından bakıldığında -elektrik, kira fiyatları ortada- Afrika’da yaşayan ülkelerdeki vatandaş gibi. Ancak saray ve şürekasına baktığınızda, altındaki Mercedeslerine, Audilerine baktığınızda sanki Almanya’da yaşıyor ya da Hermes çantalarına baktığınızda Fransa’daki gibi yaşıyor. Türkiye, saraylarla, uçan saray, yazlık saraylarla itibar kazanmaz, vatandaşın mutluluğuyla itibar kazanır diyorum.”