“BAKIRCILIK MESLEĞİ TARİHİN TOZLU RAFLARINA KALKIYOR”

TOROS (Özel Haber) Meryem Ünal/ Sevil Çakmak – Adana Bakırcılar Odası Başkanı İbrahim Arıklar, tarihin tozlu raflarına girmesine az kalan bakırcılık mesleği hakkında açıklamalarda bulundu.

Adana’da ne kadar bakırcı, sobacı, tenekeci, bıçakla uğraşan esnaf varsa hepsinin buraya bağlı olduğunu söyleyen Arıklar, “Büyük Saat’te benden başka başkan yok. Ben burada üçüncü kuşağım. Rahmetli dedem burada çalışırdı, sonra babam çalıştı ve babamdan sonra da ben devraldım. Bu mesleğe 1957 yılında daha çocukken babamın yanında başladım. Şu an 74 yaşına merdiven dayadım ve hala bu mesleği devam ettiriyorum” dedi.

“BAKIR VE BURADAKİ ÇOĞU MESLEK TEKNOLOJİYE YENİK DÜŞTÜ”

Arıklar bakırla uğraşan esnaf sayısının azaldığından bahsetti; “Burada eskiden 200 farklı meslek dalı olduğuna da değindi ve konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Şu an ise bu sayı 70’e düştü. Çünkü bakır ve buradaki çoğu meslek teknolojiye yenik düştü. Eskiden el emeğiyle ve büyük uğraşlarla yapılan bir eşya zamanla teknolojinin gelişmesiyle belli bir kalıba girdi ve elle üretilen ürünler makinelerde üretilmeye başlandı. Ama hiçbir makine el yapımı olan bir bakır eşyanın yerini dolduramaz. Bakır, insanoğlunun vazgeçilmez bir unsurudur.”

“BAKIR GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ GÜNÜMÜZDE BİLE VAZGEÇİLMEZ BİR UNSUR”

Bakır bir bilezik gösteren ve bakırın önemini bileziklerin üzerinde anlatan Arıklar, sözlerine şu şekilde devam etti; “Bu bilezikler atalarımız zamanında ağrıyı, sızıyı, vücuttaki romatizmayı götürmek için kullanılırdı. Şu an ise yine birçok faydası var. Özellikle virüsten sonra doktorlar bakır bilezik takmamızı bile önerdi. Hafıza kaybını, durgunluğu, dalgınlığı ve unutkanlığı engellemek için hala bunlar öneriliyor. Bakır görüldüğü gibi günümüzde bile vazgeçilmez bir unsur. İnsanoğlunun doktoru bakırdır. Bunu unutmamak lazım. Bu bakır bileziğin bir parçasını çürüyen ya da kurtlanmış bir ağaca yerleştirdiğin zaman o ağacı hastalıktan korur. Aynı zamanda da o ağacın meyvesinin bol olmasını sağlar. Bakırcılık böyle bir şey.”

“BU BAKIR İŞİ DE BİR NEVİ SANAT”

Arıklar konuşmasında bakır mesleğinin öldüğünü ve bu yüzden çırak da bulamadıklarına söyledi. Arıklar,”Bizim meslek artık bitmiş gibi bir şey. Çünkü devamı yok. Neden yok? Çünkü yapacak usta da kalmadı öğrenmek isteyen çırak da… Bu meslek bitti sayılır zamanla da tarihin tozlu raflarına kalkar. Biz Türkiye genelinde bakanlık tarafından koruma altına alındık. Korumaya alındık ama bu yaştan sonra ben ne yapacağın o korumayı? Bir Avrupalı sanata değer verir ve bu bakır işi de bir nevi sanat” ifadelerini kullandı.

Arıklar, “Son 15 yıldır aslında hem Avrupa hem de Türkiye’de bakıra rağbet çok. Ama bu meslek bitiyor. Yeni birinin gelip bu mesleği devam ettirme olasılığı yok. Ata mesleği olduğu için biz bu mesleği sonuna kadar devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu mesleğe devam edecek kimse kalmadı. Bizden sonraki kuşakları beklemeyin, kimse yok. El sanatlarının kaybolmasına çok üzülüyorum. Bu meslek bitecek bir meslek değil. Ama bitiyor” dedi.