Adana Büyükşehir Belediyesi önünde düzenlenen basın açıklamasında çarpıcı iddialar dile getirildi. Adana Tüm Muhtarlar Derneği Başkanı ve Yeşiloba Mahallesi Muhtarı Ata Ürün, belediye binasına girişte güvenlik görevlileriyle yaşadığı tartışmanın fiziksel şiddete dönüştüğünü, darp edilerek merdivenlerden yuvarlandığını öne sürdü. Ürün, "Efeler gibi üzerime atladılar. MR çektirdim, sırtım, kafam ağrıyor" dedi.
Olay, Adana Büyükşehir Belediyesi hizmet binasında yaşandı. Adana Tüm Muhtarlar Derneği Başkanı Ata Ürün ile Büyükçıldırım Mahalle Muhtarı Alpaslan Ceyhan'ın iddialarına göre, bina girişinde güvenlik kontrolü sırasında yaşanan tartışma, darp olayına dönüştü. Belediye binası önünde kalabalık bir muhtar ve vatandaş topluluğuyla birlikte açıklama yapan Ürün, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Cihazdan geçerken üzerimdeki eşyaları bıraktım, ama anahtar kalmış. Güvenlik tekrar geçmemi istedi. ‘Buraya gelmemizi mi istemiyorsunuz?’ dedim. Otuz yıllık muhtarım, dernek başkanıyım. Kimliğimi gösterdim. Üzerimde silah yok. Olmadığını da söyledim.”
Ürün, yaşadığı saygısızlığı ve uygulamaları “mobbing” olarak tanımlarken, güvenlik amiriyle gerginliğin tırmandığını belirtti: “Güvenlik amiri ‘ne bağırıyorsun, terbiyesizlik yapıyorsun’ dedi. Beni terbiye etmeye çalıştı. Sonra bir anda ne olduğunu anlamadan yanımdaki kişiler üzerime atladı. Beş basamak merdivenden yuvarlandım. MR çekildim. Başım ve sırtım ağrıyor, baş dönmesi yaşıyorum.”
“Bu muhtarlara yapılan bir saygısızlık”
Ürün, Adana'da devlet kurumlarında yeterince saygı görmediklerini savunarak şunları söyledi: “Türkiye’nin birçok vilayetinde valiler, kaymakamlar, belediye başkanları bizi onur konuğu gibi karşılıyor. Ama burada bu saygıyı göremiyoruz. Adana, Türkiye’ye örnek bir vilayetken karışıklıklarla anılır oldu.”
“Muhtar suç işlemez diye bir şey yok ama”
Basın açıklamasında zaman zaman duygulanan Ata Ürün, sözlerini şöyle tamamladı:
“Muhtar suç işlemez diye bir kaide yok, ama biz silahla, tehditle gelmeyiz buraya. Bu şekilde muamele görmek, merdivenden yuvarlanmak, hakaret duymak ne mesleğimize ne de insanlığımıza yakışıyor.”