12 saat enkaz altında kalan 37 yıllık çift, konteyner yuvalarında sevgiyle hayata tutunuyor
(İHA) - Hatay'da 12 saat enkaz altında kalarak hayata tutunan Zemzem ve Abdullah Ergüleç çiftinin 37 yılık evliliği, konteyner yuvalarında sevgiyle devam ediyor.
Kahramanmaraş merkezli depremler...
(İHA) – Hatay’da 12 saat enkaz altında kalarak hayata tutunan Zemzem ve Abdullah Ergüleç çiftinin 37 yılık evliliği, konteyner yuvalarında sevgiyle devam ediyor.
Kahramanmaraş merkezli depremler on binlerce insanın hayatına mal olmuştu. Asrın felaketinin en büyük yıkımı yaşattığı Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmişti. Depreme Antakya ilçesinde yakalanan Ergüleç ailesinin yaşadığı apartman da asrın felaketinde yerle bir oldu. Enkazda kalan 65 yaşındaki Zemzem ve 68 yaşındaki Abdullah Ergüleç çifti, 12. saatte molozların içerisinden çıkarıldılar. Deprem sonrası Ergüleç çifti, 15 gün tedavi görerek hayata tutundular. Asrın felaketinde birçok yakınını kaybeden karı koca, 37 yıllık evliliklerini konteyner yuvalarında sevgiyle devam ettiriyorlar.
Enkaz altında kaldığı süreci anlatan Zemzem Ergüleç, “Yatıyordum, beyim beni uyandırdı. Bir de baktım ki çok büyük deprem oluyor. Zorla evin içinden çıkana kadar öldük. Evin kapısının önüne geldim. Orada düştüm, ayağım kırıldı. Ayağım kırılınca beyim de zaten bir anda çıktı. Beşinci kattan aşağı inene kadar öldük. Kapının önüne indik, baktık ki üstümüze karşıdaki binanın duvarı düştü. Orada sıkıştık kaldık. Hemen hemen 12 saat biz enkaz altında kaldık. Ne çıkabildik, ne geçebildik. Bizi çıkaracak rabbimin bir kulu yok. Sonra oğlum geldi, bizi çok şükür kurtardı. Beni ve kocamı battaniyeyle kurtardılar. Benim de ayağım kırık tek tek bizi çıkardılar. Çok şükür o gün rabbim yardım etti. Ne acıktım, ne susadım, ne de aklıma yemek geldi. Çünkü şuurum yerinde değildi. Şuurum korkudan kayboldu. Her an ölüm korkusu vardı” şeklinde konuştu.
Eşini çıkartmak için çaba gösterdiğini söyleyen Abdullah Ergüleç ise, “Deprem olduğu an ben yataktan fırladım. O fırlamada zaten ayakta zor duruyordum. Sağa, sola bizi savuruyordu. Eşimi çıkartmak için çaba gösterdim. Kapının çıkışına gelince o depremin sarsıntısı resmen beni merdivenlerden aşağı fırlattı. 2 kat aşağıda asansör kapısına dayandım. Benim eşim öldü dedim, onu göremeyince korktum. Baktım yukarıdan bağırıyor. Koşarak çıktım. Kalçam kırık farkında değilim. Eşimi zoraki yerden kaldırdım. Merdivenden tutunarak indim. Tabi ki sağdan soldan üstümüze yıkılan duvarlar vardı. Kapının çıkışına geldiğimizde karşımızdaki binanın çökmesi bizi enkaz altında bıraktı. 12 saat sonra oğlumun gelmesiyle arkadaşlarıyla birlikte annesini önce bir yorgan içerisine alarak dışarı çıkarttılar. Sonra gelip beni aldılar. Oğlum direkt arabaya bindirdi. Alanya’ya 1,5 ay boyunca hastanede yattık. Şuurumuzu kaybettik. Ne yaşadığımı ben bile anımsayamıyorum” dedi.