Dr. Suntur, “Hekimlik yargılanamaz”
TOROS (Haber Merkezi) - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Yönetim Kurulu Üyelerinin mahkeme kararıyla görevden alınmalarını tüm illerdeki Tabip Odaları gibi Adana Tabip Odası’ndan da...
TOROS (Haber Merkezi) – Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Yönetim Kurulu Üyelerinin mahkeme kararıyla görevden alınmalarını tüm illerdeki Tabip Odaları gibi Adana Tabip Odası’ndan da tepki geldi. Genel Sekreter Dr. Ahmet Suntur, “Hukuku, Adaleti ve TTB’yi savunuyoruz. Hepimiz TTB’yiz” dedi.
GÖREVDEN ALINMA MESNETSİZDİR
Adana Tabip Odası’nda biraraya gelen hekimler adına TTB MYK Üyelerinin görevden alınmalarına ilişkin açıklama yapan Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ahmet Suntur, “Hekimler güvenli çalışma alanlarında çalışmalıdır’ diyen TTB suç mu işlemiştir? ‘Üniversiteler akademik özgürlüklerine kavuşturulmalı ve nitelikli tıp eğitimi sağlanmalıdır’ diyen TTB suç mu işlemiştir? ‘Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli ve koruyucu sağlık hizmetleri öncelenmelidir. Kadın sağlığı korunmalı ve kadına yönelik şiddetin önüne geçilmelidir. Nükleere karşı güvenli enerji kaynakları kullanılmalı, çevre korunmalıdır’ diyen TTB suç mu işlemiştir? TTB her zaman savaşa karşı barışın yanında yer almıştır. Pandemi ve depremde şeffaf olunmasını savunmuştur. Yeşili ve çevreyi korumak için Akbelen’de , Kaz dağları’nda ormanı savunmuştur. Hakimlerin mesleki bağımsızlığını savunmuş, mobinge karşı meslektaşlarının yanında yer almıştır. TTB MYK Üyelerinin görevden alınma gerekçeleri mesnetsizdir. ”
TTB DÜN SUSMADI, BUGÜN DE SUSMAYACAKTIR!
TTB’nin 100.000’in üzerinde üyesi, yaklaşık 180.000 hekimi temsil ettiğini de söyleyen Dr. Suntur, “TTB, sadece Merkez Konseyi üyeleri ile sınırlı bir meslek örgütü değildir. TTB, tüm üyelerinin bütünlüğü içinde var olan, mücadelesini tüm üye olan olmayan hekimlerle birlikte yürüten bir örgüttür. Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almak, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyu temsilcilerini susturmak iktidarın siyasi ajandasında her zaman önemli bir yer tutmuştur. Siyasi otoritenin bu tür uygulamaları ilk değildir. Daha geçtiğimiz günlerde anayasa mahkemesi için yapılanlar halen gündemdedir. Topluma kendi söylediğini tekrarlatmak dışında bir amaç gütmeyenler için TTB’nin söyledikleri amaç dışı gibi görünebilir. TTB MK görevinin ve sorumluğunun bilincindedir, görevinin başındadır. TTB Merkez Konseyi tüm baskılara rağmen bilimsel bilginin kılavuzluğundan, hekimlik mesleğinin etik ilkelerinden taviz vermeden; toplum sağlığı, meslektaşları ve tüm sağlık emekçilerinin hakları için mücadele etmeye devam edecektir. Verilen karar ne olursa olsun; hekimlik mesleğinin toplumsal sorumluluğunu yürekten hisseden TTB dün susmadı, bugün de susmayacaktır!” diye konuştu.