UYANIK AMELİYAT, AKCİĞER HASTALARINA UMUT OLUYOR
TOROS (Haber Merkezi) - Akciğer hastalıklarının cerrahi tedavisinde, uyanık olarak gerçekleştirilen ameliyatlar avantaj sağlıyor. Lokal anestezi altında yapılan uyanık ameliyatlar, özellikle ameliyat şansı bulunmayan akciğer...
TOROS (Haber Merkezi) – Akciğer hastalıklarının cerrahi tedavisinde, uyanık olarak gerçekleştirilen ameliyatlar avantaj sağlıyor. Lokal anestezi altında yapılan uyanık ameliyatlar, özellikle ameliyat şansı bulunmayan akciğer hastalarına umut oluyor.
Başta akciğer kanseri olmak üzere pek çok akciğer rahatsızlığında uygulanabilen uyanık ameliyatlar işlemlerin lokal anestezi ile yapılabilmesine olanak sağlıyor. Hasta ile konuşa konuşa yapılan bu ameliyatlar özellikle ileri düzeyde kalp yetmezliği, KOAH gibi rahatsızlıkları olan ve ameliyat şansı olmayan akciğer hastalarına umut oluyor. Konu ile ilgili Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan açıklama yaptı.
Uyanık ameliyatların avantajlarına değinen Demirhan, “Uyanık hastalarda ameliyatlar çok eskiye dayanır aslında. Bunun nedeni de güvenilir genel anestezinin çok geç gelişmiş olmasıdır. Bu hastaların ameliyat esnasında bilinci açık tutulmakta ve kooperasyon sağlanmaktadır. Solunum cihazına bağlı olmadan solunumu kendiliğinden yapabilir durumdalar ve bölgesel olarak anestezi uygulanır. Bu yöntem günümüzde riskli hastalarda avantaj sağlıyor. İleri düzeyde kalp yetmezliği, KOAH gibi ciddi rahatsızlıkları olan ve genel anestezi uygulanması sakıncalı olan hastalara ameliyatlar lokal anestezi altında uygulanabiliyor. Bu da akciğer ve kalp rahatsızlıklarına bağlı olumsuzlukların ya da hayati risklerin ortadan kaldırılması imkanını sağlıyor.“ dedi.
Hem açık hem kapalı olarak yapılabiliyor.
Ameliyatların yapılış şekli ile ilgili de bilgi veren Demirhan, “Bu ameliyatlar hem açık hem de kapalı olarak yapılabiliyor. Akciğer söndürmeye bağlı komplikasyonlardan korunmak, cerrahiden sonraki toparlanma sürecini kısaltmak ve komplikasyonları azaltmak için popüler hale geldi. Akciğer sıvısını boşaltmak, akciğer zarından örnek almak, mediasten dediğimiz alanda kalbin önünde veya vertebranın kenarlarındaki bazı uygun lezyonlara müdahale etmek gibi girişimle yapılabiliyor. Öte yandan kansere bağlı gelişen plevral efüzyonların tedavisinde kullanılan zar yapıştırma işlemi de lokal anestezi ile yapılabiliyor. 3 santimden küçük akciğer kitleleri de rezeksiyon yaparak ve kanser cerrahisinin tüm kurallarını uygulayarak lokal anestezi ile yapılabilen göğüs cerrahisi girişimlerine eklendi.” Şeklinde konuştu.
Hasta uyumu çok önemli!
Demirhan sözlerine şöyle devam etti;“Hastanın uyumu bizim işlem süremizi hem kısaltır hem başarısını arttırır. Dolayısı ile hastanın psikolojik sorunu olmaması lazım. Hastanın işlem süresine bağlı komplikasyonları da az oluyor. Hastanede kalış süresi daha az oluyor. Ayrıca ameliyat olacak göğüs kafesinde ciddi yapışıklıklar olmamalı ve daha önce o göğüs kafesinden operasyon olmamış olması gerekir.”