GİZEMLİ CANLILAR…ARILAR
Arılar olmazsa, böcekler olmazsa besin zincirindeki en büyük halka kırılır bitkilerin tozlaşması çoğalması durur bu da dünyayı büyük bir kıtlığa götürür .Arılar çiçekten çiçeğe uçarlarken ayaklarına bulaşan çiçeklerin polenlerini birinden diğerine götürerek döllenmelerini ve çoğalmalarını sağlarlar. Ağaçlar ve bitkiler arası götürülen çiçek polenleri sayesinde sebze ve meyvelerin tadına varıyoruz.
Dünya tarihi buyunca arılara saygı duyulmuştur .Keltler arıların bu dünya ile diğer dünya arasında aracı olduklarına inanıyordu. Arıların bu dünyadan ölülerin dünyasına mesajları iletmeye yardımcı olabileceğini ve sevdikleriyle iletişim kurmalarına yardımcı olabileceğini düşündüler.
Antik uygarlıklar döneminde eski kavimler arıların yeteneklerine o kadar saygı duyarlardı ki, arılarla ilgili tüm uygulamaları korumak için oluşturulmuş yasal belgeler hazırlayan tabletleri dahi arkeolojik kazılarda bulunuyor.
Bal, canlı enzimler içerir…Metal bir kaşıkla temas ettiğinde bu enzimler ölür…
Bal yemenin en iyi yolu tahta veya plastik kaşık kullanmaktır.
Bal, beynin daha iyi çalışmasına yardımcı olan bir madde içerir.
Bal, dünyada sadece insan yaşamını sürdürebilen bir kaç yiyecekten biridir.
Balın bir çay kaşığı insan yaşamını 24 saat sürdürmeye yeter.
Arılar tarafından üretilen propolis, en güçlü doğal antibiyotiklerden biridir.
Balın son kullanma tarihi yoktur.
Büyük İmparatorların bedenleri çürümesin diye balla kaplı altın tabutlara gömülürdü.
İlk paralardan biri arı sembolü taşırdı.
Bir arı 40 günden az yaşar, en az 1000 çiçek ziyaret eder ve ömrü boyunca bir çay kaşığı kadar bal üretir.
‘’Balayı’’ terimi evlendikten sonra doğurganlığı sağlamak için yeni evli çiftlerin bir ay boyunca her gün bal tüketmesini gerektiren gelenekten gelmektedir.