Yetiştirme yurdunda büyüyen Aktaş Açıkgöz, devlete vefa borcunu Kore Savaşı’nda ödedi

Mersin’de yaşayan ve yetiştirme yurdunda büyüyen 93 yaşındaki Kore gazisi Aktaş Açıkgöz, devlete olan vefa borcunu Kore Savaşı’nda verdiği mücadeleyle ödemenin gururunu yaşıyor.

Yetiştirme yurdunda büyüyen Aktaş Açıkgöz, devlete vefa borcunu Kore Savaşı’nda ödedi
Yayınlama: 15.09.2024
A+
A-

Kore Savaşı’na gönderilen Türk birliğinde yer alan ve Mersin’de yaşayan 3 Kore gazisinden biri olan Açıkgöz, gazilik madalyasını gururla taşıyor. Akdeniz ilçesine bağlı Yanpar Mahallesi’nde 1931’de dünyaya gelen Açıkgöz, babasının vefatının ardından küçük yaşlarda bir kardeşiyle yetiştirme yurduna verildi.

Çocukluk dönemini yetiştirme yurdunda geçiren Açıkgöz, daha sonra köyüne dönerek şoförlük yapmaya başladı. Askerlik görevi için 1951’de İstanbul’a giden Açıkgöz, Kore görevi için seçilen askerler arasında yer aldı.

İzmir’de 8 ay boyunca şoförlük eğitimleri alan Açıkgöz ve arkadaşları, 1 aylık deniz yolculuğunun ardından diğer yer aldığı Türk birliğiyle 1952’de Kore’ye gitti. Aktaş Açıkgöz, Güney Kore’deki cephelerde 13 ay askerlik yaptığını söyledi. Devlete vefa borcunu Kore Savaşı’nda ödemenin gururunu yaşadığını anlatan Açıkgöz, o günleri unutamadığını dile getirdi.

Açıkgöz, şöyle konuştu: “Komutan bizlere ‘şoförlerden 4 kişiyi Kore’ye çağırıyorlar oraya gideceksiniz’ dedi. Kore’ye gitmeden önce şoför eğitimleri için İzmir Gaziemir’e gittik, 8 ay orada eğitim aldık. Kurs bittikten sonra bizi gemiye bindirip uğurladılar. Bir ay boyunca denizde yolculuk yaptık. Kore’nin Seul kentine kadar hiç durmadık. Trenle bizi cephe hattına götürdüler. Trenin camları bomba atmasınlar diye telliydi. 13 ay boyunca orada hem iaşe hem de cephanelik şoförü olarak görev yaptım. Başçavuşla tüm cepheleri gezerdik. Karartma yaparak arabayı sürerdik.”

Gördüğü olayların kendisini etkilediğini belirten Açıkgöz, Kore’deki insanlara Türk askerinin çok yardımcı olduğunu dile getirdi.

Korelilerin kendilerine hürmet gösterdiğini anlatan Açıkgöz, “Arabamın arkasında götürdüğüm yiyecekleri yolda duran insanlara veriyordum. Yemek verdiğim insanlar güle güle giderken ben de arkalarından ağlayarak arabayla yoluma devam ederdim çünkü durumları perişan bir haldeydi. Ayla filmini izlemeye çağırdıklarında bir ara baktım bir Koreli kadın, önümde eğilip ‘ayağını öpeceğim’ dedi. Ben de ‘Ülkenizi kurtarmak için gittik, ayaklarımızı öptürmek için’ değil diyerek ayağa kalkmasını istedim.” diye konuştu. Açıkgöz’ün kızı İffet Karteper de çocukluk dönemini yetiştirme yurdunda geçiren babasının devlete olan vefa borcunu çok güzel bir şekilde ödediğini kaydetti.

Kaynak: AA

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.