ADANA’DA 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI DOLAYISIYLA ATATÜRK ANITINA ÇELENK BIRAKILDI

Adana’da 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla tören düzenlendi.

ADANA’DA 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI DOLAYISIYLA ATATÜRK ANITINA ÇELENK BIRAKILDI
Yayınlama: 24.07.2024
Düzenleme: 24.07.2024 19:33
A+
A-

Atatürk Parkı’ndaki törende, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir, Başkan Vekili Sefa Saygıdeğer, Başkan Yardımcısı Hüseyin Arat, Başkan Yardımcısı Dilek Akın, Mali Sekreter Süreyya Uri, cemiyet üyeleri ve basın mensupları Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şubesi Başkanı İsa Kayadan ve Üyeleri de Basın Bayramı’nda, Lozan Antlaşması hükmünü 101 yıldır sürdüren ve sonsuza dek sürdürecek olan Ender Antlaşmalardan biridir diyerek Lozan Antlaşması’nın 101. Yıl dönümü dolayısıyla Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şubesi pankart açtı. Sonrasında Adana Sanatçılar Parkı’na yürüyen gazeteciler, buradaki Basın Anıtı’na çelenk bırakıp, meşale yaktı.

 

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Sefa Saygıdeğer, programdaki konuşmasında, basın sektöründeki ekonomik sorunların aşılması için kalıcı ve ciddi önlemler alınmasını istediklerini söyledi. Konuşmasının devamında şu cümleleri ifade etti; “24 temmuz basın özgürlüğü için mücadele günü olup, bir yanda kapanan gazeteler diğer yandan da işsiz kalan meslektaşlarımızın olduğu böylesi bugün aynı zamanda; Cumhuriyetimizin tapu senedi olan Lozan barış dönemde, basın özgürlüğü anlamını kaybetmiş durumdadır. Antlaşması’nın da yıldönümüdür. bu antlaşma ile Türkiye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü garanti altına alınmış olup; misak-ı milli sınırlarımız bir daha asla sarsılmayacak şekilde çizilmiştir. Lozan barış Antlaşması’nın yıldönümü kutlu olsun. önceki yıllarda basından sansürün kaldırılış yıldönümü olarak değerlendirdiğimiz etkinliklerimiz, basın sektörünün içinde bulunduğu koşullar dikkate alınarak; 24 temmuz basın özgürlüğü için mücadele günü olarak anılacaktır.

“GEREK İKTİDARDA, GEREKSE DE MUHALEFETTE BASINA KARŞI BİR DUYARSIZLIK MEVCUT”

Saygıdeğer, “Anadolu basınının kepenk kapattığı, meslektaşlarımızın işsiz kaldığı, krizin yarattığı tahribatın basın sektörünü olumsuz etkilediği son yıllarda, gerek iktidarda, gerekse de muhalefette basına karşı bir duyarsızlık ve şaşı bakma tavrı gelişti. Bir de tasarruf tedbirleri konusu basına büyük darbe oldu. Uygulanan tasarruf tedbirleri gazetelere verilen kamu ilanlarını neredeyse tamamen bitirme noktasına getirmiştir. Kamu kurumları tarafından yerel gazete abonelikleri dahi artık iptal edilmektedir. Sosyal mecraların yerel basına ezici etkisi yetmezmiş gibi, devletin tasarruf tedbirleri adı altında basına mali bir ambargoya dönüşen bu tedbirler, basın medya sektöründe uygulanmamalıdır. Bunun yerine adana, anadolu ve ülke basını adına mali desteğin arttırılmasını beklemekteyiz. Koşulların bu şekilde devam etmesi halinde; 24 temmuz basın özgürlüğü için mücadele günü de tarihe karışacak gibi çünkü uygulanan sansür girişimleri, yapılan baskılar ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerine konulan gazeteciler, bu mesleği yapmak isteyen gençleri de soğutmaktadır” dedi.

SAYGIDEĞER: “HABERLERE YASAK KONULDUĞU, HABER ÜRETİMİNİN ENGELLENDİĞİ TOPLUMLAR YETERİNCE BİLGİLENDİRİLEMEZ”

Haber üretiminin engellendiği toplumların yeterince bilgilendirilemeyeceğine dikkat çeken, Başkan Vekili Sefa Saygıdeğer, konuşmasını şu cümlelerle sonlandırdı:

“haberlere yasak konulduğu, haber üretiminin engellendiği toplumlar yeterince bilgilendirilemez. halkın sesi, kulağı ve gözü olan, demokrasilerde 4.kuvvet olarak değerlendirilen basının sesi kısılmak isteniyor. Basın çalışanlarının can güvenliği. iş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sendikal haklara yeniden kavuşulması, basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Basının özgür ve tarafsız olmadığı bir ülkede; demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez. Basın halkın özgür sesidir. Sansür edilemez. Bugün her zamankinden daha çok dayanışmaya ihtiyaç duyuyoruz. Gazeteleri ayakta tutmak için birlikte mücadele etmek zorundayız. Türkiye’nin kılcal damarlarını oluşturan yerel gazeteler kapandıkça Anadolu’nun aydınlanmasının da önüne geçiliyor. Halk bilgilendirilmiyor. Gazetelerin yeniden ayağa kalkması için iktidara da muhalefete de önemli sorumluluklar düşüyor. Bu saatten sonra gazetecilerin ve meslek örgütlerinin de büyük bir dayanışma içerisine girmesi gerekiyor.24 temmuzları yeniden bayram olarak kutlayacağımız günlere olan özlemle, katılımınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.”

Kaynak: Özel Haber - Çağlacan Kurt

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.