90. Yılında 5 Aralık: “Kadın hakları siyaset üstüdür “

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ve AK Parti Adana Milletvekili Sunay Karamık Adana Kent Konseyi ‘Kadın Meclisi’ tarafından düzenlenen “90. Yılında 5 Aralık” panelinde, panelist oldular. 

90. Yılında 5 Aralık: “Kadın hakları siyaset üstüdür “
Yayınlama: 07.12.2024
Düzenleme: 07.12.2024 10:41
A+
A-

Adana Kent Konseyi (KK) “Kadın Meclisi” 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü sebebiyle “90. Yılında 5 Aralık” paneli düzenledi. Moderatörlüğünü Yüreğir Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Adana KK Kadın Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Av. Rukiye Alpay Çinkılıç’ın üstlendiği panelde ise panelist koltuğunda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin ve AK Parti Adana Milletvekili Sunay Karamık yer aldı. Adana Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonunda gerçekleşen panele başta Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve eşi Nuray Karalar olmak üzere çok sayıda siyasi, meclis üyeleri, Sivil toplum kuruluşları, dernekler ve vatandaş katılım sağladı. Saygı duruşu ve istikll marşı ile başlayan panel devamında ise Adana KK Kadın Meclisi Başkanı Sevilay Doğan’ın açılış konuşması ile devam etti. Tüm vatandaşların ilgi odağı olan panelin ilk konuşmacısı olan AK Parti Adana Milletvekili Sunay Karamık ise “90. Yılında 5 Aralık” 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü hususunda şunları kaydetti;

“ADANA BİR İNSAN OLSA KADIN OLURDU” 

Yoğun katılımcılar karşısında mutluluğunu gizleyemeyen Karamık ise sözlerine “Adana bir insan olsa bence bir kadın olurdu” cümlesiyle başladı. Karamık, “Ben Adana’yı ve Adanalı kandınları, hoşgörülü, gönlü bol, biraz da otoriter herkes etrafında toplayan, buğdayı ekmek yapan, erkeği baba yapan, sevgi dolu olarak görüyorum. Bu nedenle bu anlamlı günde burada, memleketimde, sizlerle beraber olmaktan dolayı özellikle de Müzeyyen Şevkin vekilimizle birlikte olmaktan çok mutluyum. Özellikle yoğun katılım sağlayan kadınlarımızla birlikte olmaktan dolayı gururlu ve heyecanlıyım. 90 yıl önce ilan edilen 5 Aralık Dünya kadın hakları günü demokrasi ve eşitlik mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. 1934 yılında Cumhuriyetimizin kurucusu sadece Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği gerçekleştirilen rekor Türkiye’yi Kadın hakları konusunda dünyanın pek çok ülkesinden daha da ileri bir noktaya taşımıştır. O yıllarda birçok gelişmiş ülkede kadınlar bu haklara hala daha kavuşamamışken biz kadınlarımızı toplum merkezine yerleştiriyorduk. Kadınlar yalnızca hukuki bir hak değil aynı zamanda eşitliğin, özgürlüğün ve ilerlemenin bir simgesi olmuştur. Ancak biliyoruz ki eşitlik yalnızca kadın ve erkek arasında değil. Kadınların kendi aralarında da sağlanması gerekmektedir. Eğitiminden, istihdamına hem kırsalda hem kentte kadının tahtı vardır.” şeklinde konuştu.

“HİÇBİR KADIN YAŞADIĞI KOŞULLARDA SINIRLI KALMAMALIDIR”

Konuşmasının devamında kadınların, bir ailenin ve toplumun en nihayetinde bir ülkenin en önemli bireylerinden biri olduğunu ifade eden Vekil Karamık, “Hiçbir kadın ne sosyal çevresiyle ne de yaşadığı koşullarda sınırı kalmamalıdır. Bu noktadaki en büyük sorunlardan biri hepimizin bildiği gibi başörtülü kadınlara yapılan ayrımcılıktı. Bu konuyu aşmak hiç kolay olmadı. Kamu personeli için başörtüsü yasağının kalkması o dönemin başbakanı olarak görev yapan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı güçlü vazifeyle oldu. Türkiye uzun yıllar devam eden bir utançtan kurtuldu. Bununla birlikte 2015 yılında başörtülü kadın milletvekillerinin meclisteki seçilme açısından eşitlik tam anlamıyla gerçekleşmiş oldu. Özellikle kadına şiddetle mücadele anlamında hepimiz konu hususunda ki çözüm konusunda öncelikli davranmalıyız. Konuyla ilişkili olarak sıfır tolerans ile hareket ediyor ve yasal düzenlemelerden farkındalık çalışmalarına kadar kapsamlı adımlar atıyoruz. Ancak yasalar kadar ne yazık ki zihinlerin de değişmesi gerektiğinin farkındayız. Bu konuda her birimizin bu mücadelede aktif rol alması ve sorumluluk sahibi olması gerekiyor. Çünkü güçlü kadın güçlü Türkiye demektir.” dedi.

KADININ GÜCÜNÜ ATATÜRK’E BORÇLUYUZ” 

Panelin devamında ise konuşma gerçekleştiren CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise sözlerine kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren, karalıkları yarıp kadınları aydınlığa taşıyan Cumhuriyeti ışığıyla aydınlatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anarak başladı. Bugün eğer iki kadın milletvekili olarak mecliste ediliyorsak bugün böyle sivil toplum örgütlerinden temsilciler bu kadar güçlü kadın burada varsa onu elbette Atatürk’e borçluyuz. Atatürk’ün yaratmış olduğu devrimler kadınlara ışık tutarken şu an Türkiye olarak bunun neresinde olduğumuzu düşünmek gerekiyor. Bugün meclisin yarısının kadın vekillerden oluşması son derece önemli. Çünkü bu toplumun yarısını oluşturan  kadınların mecliste, yönetsel alanlarda, iş alanlarında mutlaka yarı yarıya bir oranda bulunması gerekirken temsil ne yazık ki bugünümüzde hala olası değil. Bu konu siyasi partiler üstü bir konudur. Kadınlar olarak elde etmiş olduğumuz bu haklarımızı savunmamız gerektiğini düşünüyorum.”

KADINLARI HER ALANDA DESTEKLEMEMİZ GEREKİYOR 

Konuşmasının devamında toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Şevkin, “Bugün yerel yönetimlere baktığımız da hala kadın aday ve başkan sayılarının normalden çok daha az olduğunu görüyoruz. Bu sayıların tamamen yarı yarıya olması gerekiyor ama maalesef bunu hala başarabilmiş değiliz. Özellikle siyaset içerisinde erkek siyasiler için nitelikler aranmazken kadın adaylar için bu durum söz konusu değil. Biz kadın adayların siyasette yer edinebilmesi için onlarca nitelik aranıyor. Sadece yönetimsel ve seçilme alanlarında değil iş alanlarında da ve işlerin yönetilmesi anlamında da kadınlara yeteri kadar şans verilmiyor. Çoğumuzun ailesi siyaseti kirli buldukları için kadınların siyasete girmesini ilgilenmesini bile istemiyor. Maalesef ki öğrenilmiş çaresizlikler var. Yani kadınlarımızın bazıları cesaretli olup her şeyin üstesinden geleceğine inanmıyorlar. Bu konularda cesaretli ve mücadeleci olmamız gerekiyor. Tabi kadınların güçlü olmasının yanı sıra toplum desteği de görmesi gerekiyor. Ötekileştirilmemek için, toplum içinde güçlü yer edinmek için mücadele etmemiz gerekiyor. Alt sıralarda kalmamak için direnç göstereceğiz. Medya ayağında kadının ön plana çıkması için çalışmalar yapmamız gerekiyor. Hepimizin çocuklarımızı da yetiştirilen bu konuda duyarlı olması lazım. Toplumda ki inanç ve geleneklerde bu konuda kadınlara engel olabiliyor. Kadını evine , ailesine çocuklarına bakmakla sınırlı olarak konumlandırabiliyorlar ve bunun tek bir siyasi partisi yok maalesef. Her parti de bu bakış açısı maalesef ki var. Toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan stratejiler geliştirmemiz gerekiyor. Bu sürecin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kısacası kadınları her alanda her zaman desteklememiz gerekiyor .” diye konuştu.

Kaynak: Özel Haber / Melisa Karmış

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.