11. Uluslararası Antakya Film Festivali, üçüncü gününde etkinliklerle sürdü

(AA) – Hatay’da bu yıl 11’incisi gerçekleştirilen Uluslararası Antakya Film Festivali, film gösterimleri ve etkinliklerle üçüncü gününde devam etti.

Festivalin düzenlendiği Koç Konteyner Kent’te bugün Sandra Mitrovic’in yönettiği “A Three Storey Comedy” filminin yanı sıra Irina Voronova’nın yönetmenliğini yaptığı “Ida” ve Sary Omir imzalı “Rustem Dastanuly” gibi filmler gösterildi.

Ayrıca Psikeart ve Psikesinema’nın “Ruhsal Dayanıklılık ve Sosyal Destek Etkinlikleri” kapsamında “Vicdan Bazen Sızlar” paneli gerçekleştirildi.

Nikita Mihalkov’un 2007 yapımı “12” filminin de gösterildiği festivalde film gösteriminin ardından Dr. Caner Fidaner, Dr. Serpil Yandı Vargel, Nilay Erdönmez ve oyuncu Gürol Tonbul’un konuştuğu “Vicdan Etkilenir mi?” başlıklı film değerlendirmesi yapıldı.

Daha sonra ünlü oyuncu Tilbe Saran, Nurhan Özelen ve Demet Aksu, “Bir Role Vicdanla Yaklaşmak” konulu panelde konuştu.

– “Sanat, kanayan yaraların en önemli pansumanı”

Etkinliklerin ardından AA muhabirine konuşan oyuncu Gürol Tonbul, Antakya Film Festivalinde bulunmaktan çok mutlu olduğunu belirterek, “Hayatın devam etmesi, tüm acılarımıza rağmen sürüyor olması ve ayakta kalabilmemiz için bizim dışımızda da dünyada birçok insanın başına gelenlerle yüzleşmemiz, çözüm üretmemiz gerekiyor.” dedi.

Tonbul, sanat etkinliklerinin durup düşünmek ve tebessüm etmek için önem arz ettiğine vurgu yaparak, “Sanat bütün kanayan yaraların en önemli pansumanıdır. Yıllarca öyle olmuştur. Burada yaşam alanındaki koşulların daha iyi olması dileğimizdir. Yaşama bağlanma anlamında sanat etkinliklerinin sürmesini önemsiyorum.” açıklamasında bulundu.

– “Hepimizin birbirini duymaya ihtiyacı var”

Oyuncu Tilbe Saral ise Hatay’ın kadim medeniyetler şehri olduğuna dikkati çekerek, “Bu topraklarda yaşayanlar, toprağın üstündekilere de altındakilere de çok bağlı. Bu iki dünyayı bir araya getirecek ve hepimizi ayağa kaldıracak bir şey.” ifadesini kullandı.

Sanatın farklı duyguları bir arada yaşamak için en uygun platform olduğunu vurgulayan Saral, “Hepimizin birbirini duymaya, dinlemeye ve hikayelerimizi paylaşmaya ihtiyacı var. Antakya Film Festivali’nin bu koşullar altında gerçekleştirilmiş olması büyük bir mucize.” değerlendirmesinde bulundu.

91 filmin yarıştığı 11. Antakya Uluslararası Film Festivali, 19 Ekim’e kadar sürecek.