“YEREL BASIN KENTİN SESİDİR”

TOROS (Özel Haber) Meryem Ünal/ Sevil Çakmak – Adana’da HEDEP Eş Genel Başkanı ve Milletvekili Tülay Hatimoğulları Şirin Park Otel’ de kahvaltılı basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasında Adana’da basın özgürlüğüne ve yerel basının yaşadığı sıkıntı, sorunlardan bahsetti

Tülay Hatimoğulları, “Adana’da bugüne kadar hep birlikte yürüttüğümüz çalışmalarda siz değerli basın emekçilerinin bizim sesimizi duyurması bizler cidden çok önemliydi. Bundan sonrada bu çalışmaların çok fazla ilerleyeceğini de sizlerle paylaşıyoruz. Çoğu zaman bir araya geldik, bazen bazı gruplar şeklinde bazen de tek tek görüşmelerimiz oldu. Şunu çok iyi biliyoruz ki bizler Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı hatta hiç olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’de basının üzerindeki baskılar zaman zaman normalin çok üzerine çıkmıştır” dedi.

“EN BÜYÜK ELEŞTİRİMİZ YEREL BASINA YÖNELİK DESTEKLERİN AZALMASI”

Hatimoğulları konuşmasında basına yönelik gelişen baskılara değindi; “Günümüzde basına yönelik çok ciddi baskı var. Basın çok ciddi şekilde tekelleşmiş, özellikle ana akım medya neredeyse iktidara bakan özgür çizgide yol alamayan çalışma yürütmek durumunda kalmıştır. Yerel basın özellikle bu iktidar döneminde yine en büyük eleştirimiz yerel basına yönelik desteklerin azalması. Yerel basın  kentin sesidir. Maalesef yerel basını iyice yok eden yasal uygulamalar ile yoğun şekilde karşı kaşıya kalmaktayız. Basın çok büyük şekilde maddi sıkıntılar ile de karşılaşıyor.”

“DİJİTAL ÇAĞA ADIM ATMIŞ DURUMDAYIZ”

Hatimoğulları, “Sonuçta dijitalleşen bir süreç yaşıyoruz. Dijital çağa adım atmış durumdayız. Bu süreçte dijital olarak yayın yapmak aynı zamanda basılı yayın kadar kıymetli ve önemlidir. Basılı yayınında önemi çok büyük bu konuda da yaşaması için bizlerde elimizden gelen dayanışmayı yapmak isteriz” diyerek ifade etti.

“İKTİDARIN UYGULADIĞI BU POLİTİKA ÇOK BÜYÜK BİR SANSÜRE NEDEN OLUYOR”

Hatimoğulları basına yönelik baskı sonucunda cezaevinde bulanan gazeteciler hakkında şu ifadeleri kullandı; “Merdan Yanardağ yazdığı haberden dolayı tutuklu kaldı. Barış Pehlivan cezaevinde girip çıkıyor. Aslında bu tutuklamalar belli bir kesimin değildir. Özgür basının sesi bu şekilde kısılıyor. İktidarın uyguladığı bu politika çok büyük bir sansüre neden oluyor. Bu bir gazetecinin kendi haberinin yapmasını engellediği gibi biz yurttaşlarında haber alma hakkını engellemektir. Bu bakımdan basına vurulan bu baskı aynı zamanda bu ülkede yaşayan 84 milyon yurttaşın haber alma hakkını engelleyen bir uygulamadır ve bunu kabul etmemiz mümkün değildir.  Basını özgür olmayan bir toplumda ne özgürlükten ne de demokrasiden bahsetmek mümkün değildir.”