Adana’nın sulama kanallarında yaşanan kirlilik, hem çevre sağlığını tehdit ediyor hem de vatandaşların tepkisine neden oluyor. Özellikle Yüreğir ilçesine bağlı Kozan Caddesi ile Kozan Çarşısı kesişiminde yer alan Sarıçam Deresi’nde ortaya çıkan tablo, çevre felaketi boyutuna ulaştı. Kanal sularının yeşile büründüğü, yüzeyinin atıklarla kaplandığı ve ağır kokuların yayıldığı bölge, çevre sakinlerinin günlük hayatını olumsuz etkiliyor.
Kent merkezinden geçen sulama kanallarının bazı bölümleri koltuk minderi, plastik şişe, evsel atık gibi çöplerle dolmuş durumda. Bir zamanlar "Adana’nın Venedik’i" olarak nitelendirilen bu sulama güzergâhları, artık hem görüntü hem de koku nedeniyle çevre halkı tarafından "çöplüğe" benzetiliyor.
“Buralar korunmalı, temizlenmeli”
Kanal kenarında oturan vatandaşlardan Suat Sülü, manzaraya tepki göstererek, “Burası çok kötü durumda. Adana’mızda böyle bereketli bir sulama kanalı var ama hiç bakılmıyor. Buraya insanlar da çöp atıyor ama temizlik yok, yaptırım yok. Hangi belediyenin sorumluluğunda ise belediye, eğer Devlet Su İşleri’ne aitse DSİ ilgilenmeli. Biz buraları misafirlerimize Adana’nın Venedik’i diye tanıtıyoruz ama bu haliyle rezalet. En azından Hindistan’daki Ganj Nehri’nde ölü yıkanıyor, burada o bile yapılmaz,” diyerek isyan etti.
“Kokudan geçilmiyor, ihbar var ama gelen yok”
Mahalle sakini Mehmet Yılmaz ise sorunun uzun zamandır devam ettiğini belirterek, “Kokudan geçemiyoruz. Görüntü zaten içler acısı. Defalarca ihbarda bulunduk ama ne gelen var ne ilgilenen. Çocuklarımız buradan geçemiyor, hastalık saçılıyor resmen. Umarız sizlerin aracılığıyla yetkililer sesimizi duyar da temizlik başlatılır,” şeklinde konuştu.
Sorumluluk karmaşası yaşanıyor
Vatandaşlar, kanalın hangi kurumun sorumluluğunda olduğunu bilmediklerini, bu nedenle net bir muhatap da bulamadıklarını ifade ediyor. Kanalın Devlet Su İşleri’ne mi yoksa belediyeye mi ait olduğu tartışmaları arasında, kirlilik gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Yetkililerden ise henüz resmi bir açıklama yapılmış değil. Adana’nın hem sulama hem de kent estetiği açısından önemli su kanallarının bu hale gelmesi, çevre bilinci eksikliğini ve kurumlar arası koordinasyon sorununu bir kez daha gözler önüne serdi.
