Alzheimer hastalığı, özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan ve hafıza başta olmak üzere birçok beyin fonksiyonunda kalıcı kayıplara yol açan ilerleyici bir rahatsızlık. Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Sümer, erken tanı ve doğru yaklaşımların hastalığın seyrini yavaşlatmada ve hastaların yaşam kalitesini artırmada kritik öneme sahip olduğunu belirterek, ilk belirtilerden korunma yollarına ve hasta yakınlarının rolüne kadar önemli uyarılarda bulundu.
İlk Belirtiler Hafıza Kaybıyla Ortaya Çıkıyor
Prof. Dr. Sümer, Alzheimer’ın en sık görülen ilk belirtisinin unutkanlık olduğunu vurguladı. “Başlangıçta randevular unutulur, evde anahtar ya da para gibi eşyalar kaybedilmeye başlanır. Ayrıca kişide içe kapanma, sinirlilik, alınganlık veya ilgisizlik gibi duygu durum değişiklikleri gözlenir. Kelime hazinesindeki azalma nedeniyle konuşma ve anlama güçlükleri de erken dönemde dikkat çeker” dedi.
Karıştırılabilen Hastalıklar
Unutkanlığın tek başına Alzheimer anlamına gelmediğini belirten Sümer, dalgınlık, dikkatsizlik, depresyon, görme veya işitme sorunlarının da benzer tablolar oluşturabileceğini kaydetti. Bu nedenle yanlış tanıların önlenmesi için detaylı nörolojik değerlendirme gerektiğini vurguladı. Erken tanının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Sümer, “Ne kadar erken tanı konulabilirse tedaviye o kadar hızlı başlanır. Kesin tedavi olmasa da ilaçlar, davranışsal ve fizik tedavi yaklaşımları hastalık sürecini olumlu etkileyebilir” ifadelerini kullandı.
Ailesel Alzheimer ve Tedavi Çalışmaları
Hastalığın genetik formlarının da olduğunu belirten Sümer, ailesel Alzheimer’ın daha erken yaşlarda ortaya çıkabildiğini, ancak toplumda oldukça nadir görüldüğünü söyledi. Bağışıklık sistemi üzerinden geliştirilen yeni tedavilerin umut verici olduğunu fakat yan etkiler nedeniyle henüz rutinleşmediğini de aktardı. Alzheimer yönetiminde hasta yakınlarının büyük sorumluluk üstlendiğini vurgulayan Sümer, “Hastanın kabul edilmesi, sabırlı bir yaklaşım ve günlük ihtiyaçların karşılanması çok önemlidir. Sosyal aktiviteler, resim, müzik, el işi gibi uğraşlarla hastanın aktif tutulması süreci olumlu etkiler. Ayrıca güvenlik için Alzheimer bileziği, konum belirleyici cihazlar veya kimlik bilgileri taşıyan aksesuarlar kullanılmalıdır” dedi.
Korunmanın Yolu: Zihni Sürekli Aktif Tutmak
Prof. Dr. Sümer, Alzheimer’dan korunmada zihinsel ve sosyal aktivitelerin önemine değinerek, “Beyni sürekli aktif tutmak, yeni şeyler öğrenmek ve hobiler geliştirmek gerekir. Eğitim düzeyi arttıkça Alzheimer sıklığının azaldığını biliyoruz. Yaşam boyu öğrenme ve aktif sosyal yaşam hastalıktan korunmada güçlü bir kalkandır” şeklinde konuştu.