Uncu: “Yaşanan bu olaylar sonucunda iş kazası değil, iş cinayeti diyoruz”
Makine Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Galip Uncu, kule vinç kazasında bir işçinin hayatını kaybetmesinden dolayı kazaların nasıl önlenebileceğini basın açıklaması düzenleyerek aktardı.
Makine Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Galip Uncu, kule vinç kazasında bir işçinin hayatını kaybetmesinden dolayı kazaların nasıl önlenebileceğini basın açıklaması düzenleyerek aktardı.
Geçtiğimiz günlerde Adana’nın Seyhan ilçesi Karakuyu Mahallesi’nde bulunan TOKİ inşaat şantiyesinde meydana gelen kule vinç kazasında bir işçi hayatını kaybetmişti. Bu acı kaybın üzerine Makine Mühendisleri Odası Adana Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi ve DİSK Dev Yapı-İş Sendikası, kazanın gerçekleştiği şantiye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Makine Mühendisleri Odası Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Galip Uncu yaptı.
Başkan Uncu: “Kaza yerinde inceleme yapmak üzere Makine Mühendisleri Odamızdan uzman bir ekip görevlendirilmiştir”
MMO Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Galip Uncu: “Adana’nın Seyhan İlçesine bağlı Karakuyu Mahallesinde önünde bulunduğumuz TOKİ inşaat şantiyesinde kule vincin devrilmesi sonucu vinç operatörü hayatını kaybetmiştir. Öncelikle, vinç operatörü Bülent Temli’nin hayatını kaybetmesi dolayısıyla derin üzüntülerimizi bildirir, işçimizin ailesine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileklerimizi iletiriz. Kaza yerinde inceleme yapmak üzere Makine Mühendisleri Odamızdan uzman bir ekip görevlendirilmiştir. İlk belirlemelere göre kazanın; yük kaldırma esnasında yükün bir yere takılması ve zorlama sonucunda bağlantı elemanı olarak kullanılan zincirin kopmasıyla birlikte, yükleme durumunda olan kule vinç kolunun boşa düşmesi sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir. Yine sahada yapılan incelemelerde rayların yere bağlantısının yapılmadığı, ağırlıkların uygun sabitlenmediği gibi kurulumu doğrudan etkileyen ve kule vincin devrilmesine zemin hazırlayan hatalarla karşılaşılmıştır” dedi.
“Aynı inşaatta, yine kule vincin devrilmesiyle bir başka işçimiz yaşamını yitirdi”
Başkan Ümit Galip Uncu şantiye de daha öncede benzer kazanın yaşandığını şu cümleleri belirtti: “ Esefle belirtiriz ki aynı şantiyede 3 ay önce de kule vinç devrilmesi sonucu bir işçimiz hayatını kaybetmişti. Ve aynı inşaatta, yine kule vincin devrilmesiyle bir başka işçimiz yaşamını yitirdi. Bu olay bile başlı başına iş kazalarına ilişkin alınmayan önlemlerin, umursamazlığın bir göstergesidir. İşte tam bu nedenle bunlara iş kazası değil, iş cinayeti diyoruz. Bu şantiyede, üç ay önce olduğu gibi, yine 21 Eylül 2024 tarihinde 2 işçimizin hayatını kaybettiği Yüreğir’de olduğu gibi şimdi de göz göre göre gelen bir iş cinayeti işlendiği açıktır.”
“Ekipmanların zamana bağlı yıpranmasından kaynaklanan tehlikeleri daha da artırmaktadır”
Ümit Galip Uncu;“Ülkemizde, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen depremlerde, binlerce bina yıkılmış veya ağır hasar almış, on binlerce insanımız hayatını kaybetmiştir. Depremden sonra yoğun inşaat çalışmaları sürerken, aslında çalışma ömrü dolmuş olan çok sayıda kule vincin de ülkenin değişik yerlerindeki şantiyelerde kullanıldığı görülmektedir. Bu durum çelik yapılar ve ekipmanların zamana bağlı yıpranmasından kaynaklanan tehlikeleri daha da artırmaktadır. Vinç firmaları yeterli eğitimin verilmediği personellerle, işleri hızlı ve ucuz şekilde yapmak amacıyla, yeterli denetim ve yeterli planlamalar yapılmadan çalışmalar yapabilmektedir. Dolayısıyla vinçlerin kurulum, çalışma, söküm, depolama ve taşıma aşamalarının hepsinde tehlikeler artmaktadır” diye ifade etti.
Başkan Uncu: “Sıklıkla meydana gelen kule vinç kazalarının neden olduğu etkenleri şu cümleleri ile belirtti:
• Zeminin vinç yüklerini taşımaya uygun olmaması: Kule vincin kurulacağı yerde zemin etüdü yapılmalı, doğru ve yeterli sıkıştırma yapılmayan yumuşak bir zemin üzerine konulmamalı, olası en yüksek rüzgâr şiddetinden gelecek dinamik yükü de karşılayacak taşıma kapasitesinde olmalıdır. Kule vinç taban betonlarının, ölçüleri ve beton kalitesi, kule vincin rüzgârdan dolayı devrilerek, can ve mal kaybına yol açması olasılığı göz önüne alınarak belirlenmeli, yapımına özen gösterilmelidir. Temel üzerindeki ankraj cıvataları uygun malzemeden, uygun ölçülerde olmalı ve doğru yerleştirilmelidir.
• Vinçlerin doğru kurulmamış olması: Kulenin zemine dik olacak şekilde yerleştirilmemesi, bom uzunluğunun veya karşı ağırlığının doğru tasarlanmaması, montajda kullanılan bileşenlerin eksikliği veya yanlış kullanılması, bina bağlantılarının doğru şekilde yapılmaması,
• Vincin doğru kullanılmaması: Yükün yanlış kaldırılması, yükün doğru şekilde bağlanmaması nedeniyle yük veya kancanın ani olarak bir yerden kurtulması, rüzgârlı havalarda kullanılmadıkları zamanlarda operatörleri tarafından, rüzgâr yönüne bağlı olarak rahatça dönebilecek şekilde serbest bırakılmalıdır.
• Güvenlik aygıtlarının doğru ayarlanmaması veya devre dışı bırakılması: Kule vinçlerdeki “Beyan Kapasite Sınırlayıcılar”, vinçlerin güvenli çalışma sınırlarını aşmasına ve olası kazaların önlenmesine yardımcı olan çok önemli güvenlik aygıtlarıdır. Beyan kapasite sınırlayıcıların doğru şekilde ayarlanmaması, şaryo (araba) emniyet ekipmanının doğru kurulmaması, çarpışma önleyici donanımın (gerekmesi durumunda) doğru ayarlanmaması,
• Vinç bileşenlerinin yıpranması/aşınması: Kule vincin kurulumu ve çalışması sırasında gerekli muayene, test ve denetimlerin yapılmaması nedeniyle, yıpranma, aşınma ve kusurların saptanamaması.
• Mesleki eğitim kapsamında, kule vinç montajcısı ve kule vinç bakımcısı eğitimleri düzenlenmelidir. Kamusal denetim ilkesi ile bu eğitimlerin Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) gibi piyasalaşan bir alanın dışında kalması için kamu kurum, kuruluşları ve meslek odaları tarafından düzenlenmesi gerekmektedir.
Bu sıralananlar, gerçekleştirilmesi zor öneriler değildir. Ancak kârlarından bir kuruş dahi feragat etmek istemeyen sermaye ve onların hamisi konumunda bulunan iktidar için atılmasından kaçınılan adımlardır. Bu tedbirler alınmadığı sürece; yaşamını yitiren, yaralanan, hayatını engelli olarak sürdürmek zorunda kalan her işçinin kanı, iktidarın ve patronların eline bulaşmış olacaktır” dedi.
Kaynak: Özel Haber - Çağlacan Kurt