Toprağın, zeytinin ve geleceğin savunusu için Adana’dan güçlü ses
Video: Toprağın, zeytinin ve geleceğin savunusu için Adana’dan güçlü ses
İçeriği Görüntüle

13 Haziran 2025 tarihinde TBMM’ye sunulan ve 19 Haziran’da Sanayi Komisyonu’ndan geçen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, kamuoyunda “süper izin yasası” olarak anılmaya başlandı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubeleri, söz konusu yasa teklifine yönelik tepkilerini dile getirmek üzere Adana’da ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya çok sayıda basın mensubu ve oda başkanları katıldı. Açıklamayı katılanlar adına TBMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan okudu. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, zeytinlikleri, meraları, ormanları ve sit alanlarını madenciliğe açacak yasa teklifine tepki göstererek, bu alanların halkın ortak mirası olduğunu belirtti.

“Geri dönüşü olmayan çevresel ve toplumsal yıkımlara yol açacaktır”

TBMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan , “Tarım arazileri, meralar, zeytinlikler ve ormanlar, Türkiye’nin değerli varlıklarıdır. Bu alanlar, gıda güvenliğinin ve güvencesinin temeli, biyoçeşitliliğin koruyucusu, iklim dengesinin sağlayıcısı ve kırsal yaşamın dayanağıdır. Madencilik gibi kısa vadeli rant projelerine kurban edilmeleri, geri dönüşü olmayan çevresel ve toplumsal yıkımlara yol açacaktır. Bu değerler, halkın ortak mirasıdır ve gelecek nesillerin yaşam hakkı için korunmalıdır” diye ifade etti.

“Gıda güvencesini ciddi şekilde tehdit etmektedir”

Şehmus Alparslan, “Söz konusu yasa teklifi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini ve dolayısıyla gıda güvencesini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Tarımsal alanların madencilik faaliyetlerine tahsis edilmesi, toprağın verimliliğini yok edecek, toprağın ve suyun kirlenmesine sebep olacak, gıda üretim zincirini olumsuz etkileyecek ve halk sağlığını riske atacaktır. Zeytin, Türkiye’nin tarımsal ve kültürel mirasının en önemli ürünlerinden biridir. Dünyada üretim açısından ikinci olduğumuz zeytinyağı ise hem iç pazarda hem ihracatta kritik bir üründür. Türkiye, dünya zeytinyağı üretiminde söz sahibiyken, zeytinliklerin madenciliğe açılması bu avantajı yok edebilir. Zeytinliklerin korunması, sadece tarımsal bir mesele değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir zorunluluktur” şeklinde konuştu.

“Artış eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz”

Zeytinyağı ihracatının artış eğiliminde olduğunu belirten Alparslan, “Türkiye'nin 41 ilinde ve 270 ilçesinde zeytin üretimi yapılmaktadır. Üretimin %53’ü Ege'de, %18’i Marmara'da, %23’ü Akdeniz'de, %6’sı Güneydoğu Anadolu'da ve %0,2’si de Karadeniz Bölgesi'nde gerçekleştirilmektedir. Zeytin ağacında periyodisiteden dolayı zeytin üretimi yıllara göre dalgalanmalar gösterse de, dane zeytin üretimi zeytin alanlarındaki artışa paralel olarak artış eğilimindedir. 2023 yılında 1,5 milyon ton rekolte gerçekleşmiştir. Zeytinin periyodisitesi nedeniyle hammadde temininde sıkıntı yaşayan zeytinyağı fabrikalarında kapasite kullanım oranları ortalama %40-50 seviyelerindedir. Aydın, Muğla ve İzmir illeri Türkiye zeytinyağı üretiminin yarısını gerçekleştirmektedir. Zeytinyağı üretim sezonunda 425 bin ton üretim gerçekleşmiştir. Zeytinyağı ihracatının uzun dönemde yıllara göre dalgalanma göstermesiyle birlikte artış eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. 2022/23 pazarlama sezonunda yapılan 181 bin ton ihracatın %69’u saf zeytinyağı ve %31’i diğer (rafine ve riviera) zeytinyağı olarak gerçekleşmiştir” dedi.

Alparslan taleplerini şu şekilde sıraladı: “Bu torba yasa teklifinin derhal geri çekilmesini ve aşağıdaki taleplerimizin yerine getirilmesini kamuoyu adına bekliyoruz.

· Gıda güvenliği, gıda güvencesi, tarım ve çevre gibi hayati konularda yapılacak yasal düzenlemeler, ilgili meslek odaları, bilim insanları, çiftçi örgütleri ve halkın katılımıyla şeffaf bir şekilde hazırlanmalıdır.

Adana’da Futbola İlk Adım: Gülbahçesispor Yaz Futbol Okulu
Adana’da Futbola İlk Adım: Gülbahçesispor Yaz Futbol Okulu
İçeriği Görüntüle

· Tarım arazileri, meralar, zeytinlikler ve ormanlar halkın mirası olarak kalmalıdır.

· Meslek odalarının bilimsel ve teknik denetim yetkileri kısıtlanmamalı, güçlendirilmelidir.

· Kamu yararı ve toplumsal fayda gözeten, bilimsel ve çevre dostu politikalar benimsenmeli, yasalar şirketlerin çıkarlarını değil, halkın ve doğanın çıkarlarını gözetmelidir.”

“Sağlıklı gıda ve doğa için yasayı geri çekin!”

Şehmus Alparslan, “TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odasının Adana Şubeleri olarak, bilimin, tekniğin ve kamu yararının rehberliğinde, halkımızın sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim hakkı ile doğamızı savunmaya devam edeceğiz. Tüm milletvekillerini, yaratacağı geri dönüşü olmayan zararları göz önünde bulundurarak, bu talan yasasını geri çekmeye ve toplumun sesine kulak vermeye çağırıyoruz.”

Muhabir: Çağlacan Kurt