Özellikle kilometre ilerledikçe iç mekanik yapı yıpranır, sorunlar birikmeye başlar. İşte bu yüzden otomotiv uzmanları, ikinci el alacaklara yalnızca dış görüntüye göre değil, motor geçmişine göre seçim yapmalarını öneriyor.
Ford 1.0 EcoBoost: Küçük hacim, büyük dert
Ford’un düşük hacimli motor çözümü olarak öne sürdüğü EcoBoost, beklentinin altında kalan bir ömür performansı sergiliyor. Soğuk iklimlerde yaşanan silindir kapağı çatlamaları, motoru kullanılmaz hâle getirebiliyor. Ayrıca ısıtma ve soğutma sistemleri zayıf olduğu için şehirlerarası uzun yol kullanımlarında hararet sorunları baş gösterebiliyor. Düşük yakıt tüketimi cazip görünse de onarım sonrası masraf, sağladığı tasarrufu çoktan geçmiş oluyor.
Nissan MR20DD: Hafif ama zayıf
Alüminyum blok motorlar genellikle yakıt tasarrufu için tercih edilir. MR20DD de bu mantıkla geliştirilmiş bir motor. Ancak bu hafifliğin bedeli, dayanıklılık olarak geri dönüyor. 100 bin kilometreden sonra yağ yakma problemi artıyor. Uzun süreli kullanımlarda iç parçalarda deformasyon ve piston segman problemleri sık görülüyor. Nissan kullanıcıları bu motorla genelde sessiz başlayan ama gürültülü biten bir süreç yaşadıklarını söylüyor.
Chevrolet 1.4 Turbo LUJ: Her arıza başlı başına bir masraf
Motor bloğunda çatlama, turbo fanında sıkışma, yağ kanallarında daralma... Bu motorun problemi bir değil, birçok. Üstelik hepsi aynı anda baş gösterdiğinde yapılabilecek tek şey, ya komple motor değişimi ya da aracı elden çıkarmak oluyor. Onarımlar kısa vadeli çözüm sunmadığı gibi yeniden arıza riski de yüksek. Bu nedenle bu motoru kullanan ikinci el araçlara mesafeli yaklaşmak mantıklı bir tercih.
Renault-Nissan 1.3 TCe: Şüpheli sessizlik
İlk etapta sessiz çalışan bu motor, kullanıcıya güven verse de uzun vadede farklı sürprizler barındırabiliyor. Vuruntulu çalışma, ani ivmelenme sırasında sarsıntı, rölantide dengesizlik gibi sorunlar zamanla görünür hâle geliyor. Özellikle 90 bin kilometre sonrası kullanıcı deneyimleri bu motorun performansında belirgin düşüşler yaşandığını gösteriyor. Yeni nesil olması, her zaman dayanıklı olduğu anlamına gelmiyor.