Salgın dönemi ahşap oyma yeteneğini ortaya çıkardı
Burdur’da yaşayan emekli infaz koruma memuru Halil Şimşek, koronavirüs (Kovid-19) salgınında hobi olarak başladığı ahşap oymacılığını devam ettirerek 4 yıldır bir birinden güzel süs eşyaları yapıyor.
Burdur’da yaşayan emekli infaz koruma memuru Halil Şimşek, koronavirüs (Kovid-19) salgınında hobi olarak başladığı ahşap oymacılığını devam ettirerek 4 yıldır bir birinden güzel süs eşyaları yapıyor.
Bağlar Mahallesi’nde yaşayan 68 yaşındaki Şimşek, Kovid-19 salgını başladığında evde sıkılınca bahçesine atölye yaptı. İnternetten izlediği ahşap oymacılığını yapmaya karar veren Şimşek, atölyesine makineler aldı.
Başlarda deneme olarak birkaç odun parçasına şekil veren Şimşek, zamanla kendini geliştirerek dört yıldır tasarımını kendisinin yaptığı ahşaptan süs ve mutfak eşyaları üretiyor.
Atölyesinde torna ve hızar kullanarak odun parçalarına istediği şekli veren Şimşek, ahşaptan gaz lambaları, anahtarlıklar, şekerlikler, tuzluklar, yağlıklar, kaplar, kaseler, bardaklar, ibrikler, oklavalar, masalar, salata ve et tahtaları, tespihler, vazolar, kül tablaları ve çeşitli süs objeleri yapıyor.
Ürünlerini genelde dut, kiraz, kayısı, ceviz ve ardıç ağacından yapan Şimşek, bugüne kadar binlerce obje üretti.
Yaptığı eşyaları evinin balkonunda sergileyen Şimşek, ürettiklerini dostlarına ve akrabalarına hediye ediyor, bazı ürünleri de satarak ev ekonomisine katkı sağlıyor.
“İyi bir ürün ortaya çıktığı zaman mutlu oluyorum”
Kovid salgını döneminde yeteneğini keşfeden Şimşek, AA muhabirine, bir odun parçasının iyi bir ustanın elinden geçtiği zaman her bakıldığında insanı mutlu eden bir objeye dönüşebileceğini söyledi.
Ağacı ve ahşabı tanımak gerektiğini öğrendiğini dile getiren Şimşek, “Odun deyip geçmemek gerekir. Ağaca odun gözüyle bakan insanların yanıldığını düşünüyorum. Beşikten mezara kadar ağaç insana ihtiyaç.” dedi.
Şimşek, işe başladığı zaman her şeyi unuttuğunu vurgulayarak, bütün benliğini yaptığı ahşap oymacılığına verdiğini aktardı.
Ahşapla uğraşırken tüm düşüncelerden uzaklaştığına işaret eden Şimşek, “İşe başladığımda kafamın, kolumun ağrısı, her şey, bütün sıkıntılarım bitiyor. İyi bir ürün ortaya çıktığı zaman mutlu oluyorum. O mutluluğu size tarif edemem. İnsanların bir hobisi, uğraşı olması gerekiyor. Bir şeyler üretsinler, mutlaka üretsinler ki hem insanlığa hem de kendilerine faydaları olsun.” diye konuştu.
Şimşek, öğretmen okulu mezunu olduğundan el işlerine yatkın olduğuna değinerek şöyle devam etti:
“Bu işi seviyorum ve yaptığım için çok mutluyum. Yaptığım ürünlerden ticari bir amacım yok. Genelde tanıdıklarıma hediye ederim. Yaptığım şeyleri görenler ben bunu illa alacağım derse alıyor. Bunlar gibi en az 300 ürün dağıtmışımdır. Benden bir anı olsun diye veriyorum. Yarın ölüp gideceğiz, beni yaptıklarımla ansınlar. İlk önce anahtarlıkla bu işe başladım, daha sonra keser, bıçak sapları, ekmek tahtaları, gaz lambaları gibi şeyler yaparak arttı ürünler. Ürünlerimde vernik kullanmıyorum, bal mumu, zeytin yağı ve keten tohumu yağıyla parlatıyorum. Kimyasal kesinlikle kullanmıyorum. İnsan sağlığına zararlı değildir.”
Aliye Şimşek de eşine çıraklık yaptığını, ürettiği eşyaları temizlediğini aktararak, eşini her zaman desteklediğini söyledi.
Kaynak: AA