‘Peygamberimiz Cami ve İrşat’ konulu konferans ilgi gördü

‘Peygamberimiz Cami ve İrşat’  konulu konferans ilgi gördü
Yayınlama: 05.10.2022
A+
A-

 

(HABER MERKEZİ) –TOROS – Adana İl Müftülüğü tarafından düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikler kapsamında Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akpınar’ın konuşmacı olarak katıldığı bir konferans düzenlendi.

Ramazanoğlu Camii Konferans Salonu’ndaki “Peygamberimiz, Cami ve İrşat” konulu konferansa, Adana Valisi Dr. Süleyman Elban, Çukurova Kaymakamı Mustafa Kaya, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kayıklık, İl Müftüsü Mehmet Taşcı, Bazı Kurum İl Müdürleri, İl Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, İş adamları, STK Temsilcileri, Din Görevlileri, Kur’an Kursu Öğreticileri, öğrenciler ve vatandaşlar da katıldı.

Program öncesi Tarık Karadağ’ın Şefliğini yaptığı Tasavvuf Musiki Korosu ve ekibi çeşitli ilahiler ve ezgilerden oluşan bir konser verdi. Ramazanoğlu Camii Konferans Salonunda düzenlenen ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte açılış konuşmasını İl Müftüsü Mehmet Taşcı gerçekleştirdi.

Vali Dr. Süleyman Elban ise “Peygamberimiz, Cami ve İrşat” temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada “Konu Allah’ın Resulü (s.a.v.) olunca ne kadar konuşsak az gelir. Ama bazen de söyleyeceğimiz bir kelimeyle tüm hayatımızı aydınlatacak ya da hayatın anlamını bize açıklayacak ya da var oluş sebebimizi anlatacak şeyler anlatmış oluruz. Bunların hepsini Peygamber Efendimizin hayatında, sünnetinde bulmamız mümkün. 1400 yıl önce dünyayı şereflendirerek bizlerin ve bizden önceki Müslüman atalarımızın İslam gibi şerefli bir dinle müşerref olmasına vesile olan Peygamber Efendimiz sadece iyi bir Müslüman, doğru bir insan ya da öbür dünya hayatıyla ilgili bizlerin geleceğini kurtaran bir insan değildir. Peygamberimiz aynı zamanda İslamiyet gelmeden önce de her hali ve tavrıyla insanların yanlış konuşacağı, yanlış davranacağı konularında en ufak bir tereddüt etmediği bir insandı. Bu sebeple onun Peygamberliği konusu gündeme geldiğinde de kimse tereddüt yaşamamıştır. Tereddütler sadece kabullenme ve mevcut düzenlerinin bozulması konularıyla ilgiliydi. Yoksa hepimizin de bildiği gibi Peygamber Efendimiz hicret ettiğinde bile birçok müşrikin mal varlığı kendisine emanet olarak verilmiştir. Doğruluğuna ve dürüstlüğüne itimat ettikleri için Peygamber Efendimizin hakemliğine başvuruyorlardı. Aslında Müslümanlık ve Müslüman olmak böyle bir şey. Oradan hareketle Allah’ın Resulü Medine’ye ilk gittiğinde ilk söylediği şey ‘Bir mescit yapalım’ olmuş ve çok süratli bir şekilde ilk mescidi inşa etmişlerdir. Çünkü mescit ve onun kardeşleri olan camiler; her şeyden önce minareden okunan ezanları, içinde kılınan namazları, minaresi, kıblesiyle İslam’ın alametidir. Bu alameti nerede bulundurursak İslamiyet’i anlama ve yaşama ile ilgili birçok şifreyi çözmüş oluruz.”dedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.