Kozan İşletme Fakültesi Dekanı ve Adana Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Hakkı Çiftçi, Amerika’dan Avrupa’ya uzanan akademik ve kültürel yolculuğunda dünyanın en saygın üniversitelerinde incelemelerde bulundu. Çiftçi, Harvard’dan Yale’e, MIT’den Stockholm’e kadar birçok kurumda akademisyenlerle buluşurken; bir yandan da farklı kültürleri yerinde gözlemleyerek bilim ve irfanı harmanlayan bir yolculuğa imza attı.
Harvard, MIT ve Yale Durakları
Prof. Dr. Çiftçi, Harvard Üniversitesi’nde yapay zekâ ve etik üzerine yürütülen ekonomi çalışmalarını yakından inceledi. MIT’de teknoloji ve inovasyon merkezlerinde laboratuvar deneyimlerine tanıklık eden Çiftçi, Yale Üniversitesi’nde ise felsefi iktisat tartışmalarına katılarak “medeniyet” temalı görüşlerini paylaştı.
Boston ve New Haven İzlenimleri
Boston Üniversitesi’nde medya-toplum ilişkileri üzerine yapılan disiplinler arası katkıları gözlemleyen Çiftçi, New Haven çevresinde ise Kızıldereli köylerini ziyaret etti. Burada doğayla uyum ve topluluk bilincinin önemini vurgulayan Çiftçi, “Kızıldereli köyü, modern gençliğe unuttuğu şeyi hatırlatıyor: İnsan doğanın bir parçasıdır; onun efendisi değil” dedi.
Mystic Pizza’da Kültürel Durak
Amerikan kültüründe önemli bir sembol olan Mystic Pizza’da yerellik ve insanî bağların değerini irdeleyen Çiftçi, “Bilgi yalnızca laboratuvarlarda değil; bazen bir pizzanın kenarında, bir kasabanın samimiyetinde de gizlidir” ifadeleriyle dikkat çekti. Pasifik kıyılarında geçirdiği saatleri ise şu sözlerle yorumladı: “Okyanus, insanın kalbi gibidir; yüzeyde hareketli, derinlerde sükûnetlidir. Her dalga, tevekkül ve sabrın sembolüdür. Okyanus konuşmaz ama öğretir.”
Zürich Üniversitesi’nde sürdürülebilir şehirler üzerine aldığı ödüllerle uluslararası akademide yankı uyandıran Prof. Dr. Çiftçi, Stockholm Üniversitesi’nde ise çevre ekonomisi ve yönetişim alanında İskandinav akademik geleneğiyle güçlü bağlar kurdu.
Prof. Dr. Çiftçi’nin yolculuğu yalnızca Batı ile sınırlı kalmadı. Türk cumhuriyetleriyle ortak çalışmalar ve iktisadi kalkınma modelleri üzerine yayınlarıyla, Azerbaycan’dan Kazakistan’a, Kırgızistan’dan Özbekistan’a kadar geniş bir coğrafyada akademik saygınlık kazandı.