Meclis’te pamuklu tepki
(HABER MERKEZİ)-TOROS- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis'te pamukla kürsüye çıkıp çiftçilerin yaşadığı sorunlara acil...
(HABER MERKEZİ)-TOROS- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis’te pamukla kürsüye çıkıp çiftçilerin yaşadığı sorunlara acil çözüm bulunmasını istedi. Feryat eden pamuk üreticilerinin sorunlarına duyarsız kalıp çare bulmak için adım atmayan iktidarı sert sözlerle eleştiren Barut, “Pamuk üreticileri maliyetin altına düşen fiyatlar nedeniyle bir daha ekemeyecek. Derhal pamukta derinleşen krize çözüm bulunsun” dedi.
PAMUK MECLİS KÜRSÜSÜNDE
Pamuk üretimiyle ilgili yaşanan sorunların ele alındığı TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grubu adına konuşan Ayhan Barut, AKP iktidarının her konuda olduğu gibi pamuk sorunuyla ilgili de vurdumduymaz bir tavır sergilediğini, mağdur çiftçilerin dramına seyirci kalmanın kabul edilemez olduğunu söyledi. Elinde pamukla kürsü konuşmasını yapan Ayhan Barut, “Bu görmüş olduğunuz pamuk, üreticilerimiz tarafından binbir emekle üretilmektedir. Bunun içerisinde alın teri var, çiftçinin elinin nasırı var, emeği var. Bu pamuk, aynı zamanda, ülkemiz için stratejik bir öneme sahiptir; başta tekstil ve konfeksiyon sanayisi olmak üzere, 30’dan fazla iş kolunun da ana hammaddesidir. Ancak AKP iktidarı döneminde bu pamuk, yani beyaz altın ne yazık ki çiftçinin beyaz kefeni oldu” diye konuştu.
“PAMUK ÜRETİCİLERİ CAYIR CAYIR YANIYOR”
Türkiye’nin pamuk yetişen tüm bölgelerinde yaşanan sorunlara ve çiftçilerin dramına dikkat çeken Ayhan Barut, konuşmasına şöyle devam etti;
“Çukurova’da olduğu gibi geçen gün de Şanlıurfa’ya gittik, pamuk üreticilerimizi ziyaret ettik ve onlarla dertleştik. Tüm ülkede olduğu gibi Şanlıurfa’da da pamuk üreticilerimiz oldukça perişan halde. Ülkemizde pamuk üreticileri cayır cayır yanıyor. Nasıl yanmasın ki? Pamuk tarlada kalmış, çiftçi satamamış, ürün depolarda kalmış ve zarar ediyor. İktidar partisi inanmıyorsa gitsin Şanlıurfa’ya, Adana’ya, yerinde tespit etsin. Pamuk üreticilerimizin bu sıkıntıları yaşamasına rağmen, ithalat sevdalısı iktidar halen ithalat peşinde ve bu yılın ilk dokuz ayında bile 930 bin ton pamuk ithalatı yaparak 2.5 milyar dolar parayı elin çiftçisine verdi. Geçen yıl da 1 milyon 200 bin ton pamuk için 2 milyar 400 milyon dolar parayı yurt dışındaki çiftçilere aktardılar. Tüm AKP iktidarı döneminde ise pamuğa harcanan para 28 milyar dolar. Yazıktır, günahtır.”
“MALİYETLER ARTIYOR AMA PAMUK FİYATI DÜŞÜYOR”
İthalatçı tarım politikaları uygulayan AKP iktidarı nedeniyle çiftçilerin üretimden uzaklaştığına vurgu yapan Barut, şunları söyledi:
“AKP’nin bitmeyen ithalat sevdası yüzünden pamuk üreticisi pamuğa küstü. 1998-1999 yılları arasında, ülkemizde yaklaşık 757 bin hektar alana pamuk ekiliyordu. Bu maliyet politikaları yüzünden bir önceki yıl hızla 360 bin hektara düştü, geçen yıl 450-500 bin hektara kadar çıktı ancak bu sorunlar devam ederse önümüzdeki yıl yarı yarıya pamuk üretimi ve ekim alanları azalacak, Üreticiler ekimden uzaklaşacaktır. Peki üreticiler neden tarımdan ve üretimden uzaklaşıyor? Çünkü üretemiyor, üretim maliyetleri çok yüksek. Geçen yıl bu dönemde mazotun litresi 7 liraydı, 28 liraya çıktı. 2020 yılında ÜRE gübrenin tonu 1800 lirayken, 2021 yılında 4 bin liraydı, bu yıl 14 bin lirayı geçti. Ürün fiyatları ne oldu? Geçen sene geçtiğimiz sezonda bir kilogramının maliyeti 6 liraydı, 15 lira ortalamadan satıldı, sezon sonunda 25 liraya gitti. Ancak bu sene Adana’da, Şanlıurfa’da pamuk fiyatları 11-12 liraya kadar geriledi. Oysa maliyet bölgelere göre 16 lira ile 20 lira arasında değişmekteydi. Allah’tan korkun, kuldan utanın. Maliyetler 4-5 kat artarken, enflasyon yükseliyor, döviz artıyor, mazot yükseliyor, gübrelere zamlar sağanak gibi gelirken ne hikmetse üreteci kazanamıyor. Çözüm için üreticinin satması gereken fiyat ile satılan fiyatın arasındaki farkın prim olarak çiftçiye ödenmesidir. Yani maliyet 20 lira, satış fiyatı 12 lira, aradaki 8 lirayı, hiç değilse 5 lirayı prim olarak verin, üreticilerimizi rahatlatın.”