Türk futbolunun son 10 yılına damga vuran kalecilerden biri olan Fernando Muslera, Galatasaray’daki uzun soluklu kariyerine 2024–25 sezonu sonunda nokta koymuştu. Hem Süper Lig hem de Türkiye Kupası zaferiyle veda eden deneyimli kalecinin geleceği büyük merak konusuydu. Özellikle Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor taraftarlarının bile takdir ettiği bir figür haline gelen Muslera'nın hangi takımı tercih edeceği haftalardır tartışılıyordu. Beklenen açıklama ise menajeri Rodrigo Lubetkin tarafından yapıldı.
Muslera, futbola başladığı kıta olan Güney Amerika’ya geri dönüyor. Ancak rotası ülkesi Uruguay değil. Yeni takımı, Arjantin'in köklü kulüplerinden Estudiantes oldu!
Menajeri duyurdu: "Ekonomik değil, duygusal bir karardı"
Muslera’nın transfer süreci hakkında detaylı açıklamalarda bulunan menajeri Rodrigo Lubetkin, ESPN’e yaptığı açıklamada kararın maddi değil, tamamen profesyonel ve duygusal bir değerlendirme süreci sonunda verildiğini vurguladı. Lubetkin şu ifadeleri kullandı:
"Brezilya, Suudi Arabistan, Meksika gibi ülkelerden cazip teklifler geldi. Hatta Türkiye'de bir yıl daha kalma ihtimali masadaydı. Ancak bunların hepsi elendi. Penarol ile görüşmeler çok ileri seviyeye geldi ancak son anda bazı detaylar anlaşmazlık yarattı. Estudiantes ise kararlı, sistemli ve ikna ediciydi."
Bu açıklama, Muslera'nın tercihinin sadece paraya değil, aynı zamanda kariyer planlamasına ve aile hayatına dayandığını gözler önüne serdi.
Estudiantes tercihi nasıl şekillendi?
Estudiantes kulübü, Muslera ile temaslarını uzun süredir sürdürüyordu. Daha önce de ilgi göstermişlerdi ancak bu sefer farklıydı. Lubetkin, görüşmelerin ciddi şekilde ilerlediğini ve Muslera’nın bu yaklaşımı fazlasıyla önemsediğini aktardı.
"Penarol ile anlaşmaya çok yakındık. Uruguay’da oynamak Muslera için anlamlı olurdu. Ancak Estudiantes çok daha istikrarlı ve kararlı bir teklif sundu. Görüşmeler kısa sürede sonuca ulaştı. Fernando, kariyerine güçlü bir ligde ve rekabetçi bir takımda devam etmek istiyor. Bu yüzden Estudiantes’i seçti."
Arjantin Ligi’nde uzun yıllardır mücadele eden ve uluslararası arenada da adından söz ettiren Estudiantes, Muslera gibi tecrübeli bir kaleciyle savunmasını güçlendirmeyi hedefliyor.
Galatasaray kariyeri: Bir dönemin sonu, rekorlarla dolu yıllar
Fernando Muslera, 2011 yılında Lazio’dan Galatasaray’a transfer olmuş ve kısa sürede kulübün değişmez ismi haline gelmişti. Saha içindeki performansı kadar saha dışındaki duruşu ile de gönüllerde taht kuran Uruguaylı kaleci, 8 Süper Lig şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası ve 6 Süper Kupa ile toplamda 19 kupa kazanarak kulüp tarihine geçti.
Bu başarılarıyla, 18 kupa ile kulüp efsanesi Bülent Korkmaz’ın rekorunu da geride bıraktı. Uzun yıllar kaptanlık görevini üstlenen Muslera, Galatasaray’da yalnızca bir kaleci değil, aynı zamanda bir liderdi.
Özellikle 2011–12 sezonunda şampiyonluk yolunda sergilediği performans, 2014–15 sezonundaki kurtarışları ve kritik derbilerdeki soğukkanlılığı, taraftarın hafızasında silinmez yer edindi. Onun adı, Türk futbol tarihinde kaleci denilince ilk akla gelenlerden biri oldu.
Türkiye defteri kapandı: Yeni hedefler, yeni mücadeleler
Muslera’nın Türkiye’den ayrılığı sadece Galatasaray için değil, Süper Lig genelinde bir dönemin kapanışı anlamına geliyor. Futbolseverler için onun vedası, “bir devrin sonu” olarak tanımlanıyor. Ancak Uruguaylı kalecinin futbolu bırakmaya niyeti yok.
Estudiantes gibi Latin Amerika'nın en köklü kulüplerinden birine transfer olan Muslera, hem sportif hem de liderlik yönüyle yeni takımında fark yaratmayı hedefliyor. Arjantin Ligi’nde tekrar rekabetin içine girecek olması, onun hala üst seviyede oynamaya hazır olduğunun da göstergesi.
Lubetkin’in açıklamaları da bu durumu teyit ediyor:
“Fernando, kazanmayı bırakmak istemiyor. Estudiantes ile Copa Libertadores hedefi var. O hâlâ kendini en üst düzeyde test etmek istiyor.”
Galatasaray taraftarından duygusal veda
Muslera'nın Estudiantes ile anlaşmasının ardından sosyal medyada duygusal anlar yaşandı. Galatasaray taraftarları, kendisine veda mesajları yayınlarken, paylaşılan anılar ve videolar, 14 yıl süren bağlılığın bir özeti gibiydi.
“Sadece bir kaleci değil, bir karakterdi” diyen taraftarlar, onun isminin Türk futbolunun tarihine altın harflerle yazıldığını vurguladı. Birçok kişi, ilerleyen yıllarda Muslera’nın tekrar Galatasaray’da farklı bir rolde görev almasını umut ettiklerini dile getirdi.
