Adana’da yaz ayları her zaman sıcak geçse de bu yıl yaşananlar tüm kayıtları altüst etti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 9 Ağustos günü kentte sıcaklık 47,5 dereceye ulaştı. Bu değer, 1929 yılından bu yana ölçülen en yüksek sıcaklık olarak kayda geçti. Rekor seviyeye çıkan hava sıcaklığı yalnızca şehirdeki günlük hayatı etkilemekle kalmadı, aynı zamanda Çukurova’nın bereketli topraklarında yetişen narenciye ürünlerine de büyük darbe vurdu.
Limon, portakal, mandalina gibi ürünlerin yanı sıra Trabzon hurması, nar ve birçok sebze çeşidi aşırı sıcaktan dolayı “güneş yanığı” adı verilen hasarla karşı karşıya kaldı. Daha önce şubat ve nisan aylarında görülen zirai don nedeniyle zaten zorluk yaşayan üreticiler, henüz donun yaralarını sarmadan bu kez kavurucu sıcakların getirdiği kayıplarla mücadele etmeye başladı.
Narenciye bahçelerinde özellikle Mayer cinsi limon, erkenci mandalina grupları, W. Murcott mandalina ve portakal çeşitlerinde kayıpların yüksek olacağı öngörülüyor. Çiftçiler, sıcak havanın etkisiyle meyvelerin daha dalındayken yandığını dile getiriyor.
“Meyveler daha dalındayken yandı”
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, aşırı sıcakların tarıma verdiği zararı şu sözlerle aktardı:
“Rüzgârın etkisiyle güneye ve batıya bakan dallardaki meyveler büyük ölçüde yandı. Özellikle ağaçların dış kısımlarında ve tepe bölgesinde kalan ürünler daha fazla zarar gördü. Şubat-nisan donu nedeniyle zaten rekolte düşüktü, sıcaklarla birlikte kayıplar daha da artacak.”
Mersin’de tablo aynı
Adana ile birlikte Çukurova’nın diğer önemli üretim merkezi olan Mersin’de de benzer bir durum yaşandı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Prof. Dr. Okan Özkaya, bölgede hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü belirterek çiftçilerin maliyet yükü altında ezildiğini, sıcakların yol açtığı kayıpların üreticiyi daha da zor durumda bıraktığını vurguladı.
Türkiye’nin narenciye ihtiyacının yaklaşık üçte ikisini karşılayan Adana, Mersin ve Hatay’da yaşanan bu kayıpların, hem üreticiyi hem de ülke genelinde tüketiciyi doğrudan etkilemesi bekleniyor.
Kalite kaybı ve pazar daralması
Zirai donun hemen ardından gelen aşırı sıcaklar, meyve yüzeyinde yanıklara neden olmanın ötesinde hücre zarlarını da tahrip ederek ürün kalitesini ciddi şekilde düşürdü. Bu durum yalnızca rekoltenin azalmasına değil, aynı zamanda pazar değerinin de gerilemesine yol açtı. Çiftçiler hem miktar hem de kalite açısından büyük kayıp yaşarken, ürün fiyatlarında yükseliş ihtimali gündeme geldi.