Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Türk-İş tarafından alınan grev kararının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “milli güvenlik” gerekçesiyle 60 gün ertelenmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Bulut, grev hakkının anayasal bir hak olduğunu belirterek, bu kararın emekçilerin mücadelesine açık bir engel olduğunu ifade etti.

CHP'li Sümer TBMM'de uyardı: "Bu asgari ücretle yaşamak imkansız"
CHP'li Sümer TBMM'de uyardı: "Bu asgari ücretle yaşamak imkansız"
İçeriği Görüntüle

CHP’li Bulut açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde 600 bin kamu işçisine dayatılan düşük zam teklifi üzerine Türk-İş’in anayasal hakkını kullanarak aldığı grev kararını, ‘milli güvenlik’ gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelemiştir.

Bu karar; emekçiye verdiği sözü tutmayan, kamu işçisini 7 aydır masada oyalayan iktidarın, yıllardır işçi sınıfının en temel hakkı olan grev hakkını çeşitli bahanelerle gasp etmesinin son örneğidir.”

“Grev değil, sömürü sisteminiz tehdit”

Bulut, “Yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen işçilerin ekmek mücadelesi mi milli güvenliği tehdit ediyor? Yoksa o işçilerin alın terini sömürenler mi asıl tehdidi oluşturuyor?” sorusunu yöneltti. İktidarın yıllardır grevleri “milli güvenlik”, “genel sağlık”, “ekonomik istikrar” gibi gerekçelerle ertelediğini vurgulayan Bulut, bu uygulamaların sendikaları susturmaya, emeğin sesini bastırmaya yönelik olduğunu kaydetti.

Bulut açıklamasında ayrıca, işçi ölümlerine ve çalışma koşullarına da dikkat çekti. “Maden ocaklarında patlayan grizuyu, göçükleri, iş cinayetlerini, taşeron cehennemini ve denetimsiz çalışma koşullarını görmeyen iktidar; grev kararlarını anında ‘milli tehdit’ ilan etmektedir,” dedi.

“Bu mücadele alın terinin mücadelesidir”

Türkiye'nin iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci sırada yer aldığını, Soma, Ermenek, Amasra ve Bartın’daki faciaların unutulmadığını belirten Bulut, “Bu katliamlar kader değil; örgütsüz ve sahipsiz bırakılan emeğin, denetimsizliğin ve açgözlülüğün sonucudur!” ifadelerini kullandı.

Grev hakkının, sendikal örgütlenme özgürlüğünün ve toplu pazarlık hakkının Anayasa ile güvence altına alındığını hatırlatan Bulut, “Hiçbir keyfi karar, hiçbir siyasi bahane bu hakları gasp edemez,” dedi. Açıklamasını “Bu ülkenin gerçek gücü sarayların ihtişamında değil, işçinin nasırlı ellerinde biriken alın terindedir,” sözleriyle tamamlayan Bulut, emek mücadelesinin her koşulda süreceğini vurguladı.

Kaynak: Burhanettin Bulut