Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte güneş kremi kullanımı da artıyor. Cilt kanserine karşı koruma sağladığı bilinen bu ürünler, son yıllarda bazı tartışmaların da odağında. Özellikle güneş kremlerinde bulunan kimyasal içeriklerin başka sağlık sorunlarına yol açabileceği yönündeki iddialar, kamuoyunda endişe yaratıyor.
Peki, güneş kremi gerçekten kansere yol açabilir mi?
Uzmanlara göre, güneşin zararlı UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlamak amacıyla geliştirilen güneş kremleri, içerdiği aktif bileşenlere göre iki ana gruba ayrılıyor: fiziksel (mineral bazlı) ve kimyasal filtreli ürünler.
İçeriğinde ne var?
Fiziksel güneş kremleri, çinko oksit ve titanyum dioksit gibi minerallerle cilt üzerinde fiziksel bir bariyer oluşturarak güneş ışınlarını yansıtır. Bu içerikler genellikle daha az alerjik reaksiyon gösterir ve hassas ciltler için önerilir. Öte yandan, kimyasal güneş kremleri UV ışınlarını emerek etkisiz hale getirir. Ancak bu tür ürünlerde bulunan bazı kimyasallar, son yıllarda tartışmalara neden oluyor. Özellikle oksibenzon ve oktinoksat gibi bileşenlerin, cilt alerjileri ve bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yarattığına dair çalışmalar bulunuyor.
Hormon sistemine etkileri tartışılıyor
Akademik araştırmalarda, bu kimyasalların vücudun hormon dengesini bozabileceği ve endokrin sistem üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği belirtiliyor. Endokrin sistem, vücudun hormon üretimini ve salgılanmasını düzenleyen hayati bir sistem olarak biliniyor. Uzmanlar, oksibenzon ve oktinoksat gibi maddelerin bu sistemi olumsuz etkileyebileceğini ve dolaylı olarak çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguluyor.
Ne yapmalı?
Uzmanlar, güneş kremi seçerken içerik etiketlerinin dikkatle incelenmesini ve mümkünse mineral bazlı, fiziksel filtreli ürünlerin tercih edilmesini öneriyor. Ayrıca, sadece güneş kremine güvenmek yerine, gölgede kalmak, şapka ve koruyucu giysiler kullanmak gibi fiziksel önlemlerin de önemine dikkat çekiliyor. Güneşin tadını çıkarırken sağlığınızı riske atmamak için bilinçli ürün tercihi yapmak her zamankinden daha önemli.
