Tüm dünyanın tanıdığı James Bond serisinin "Skyfall" filmindeki, tren üzerinde geçen aksiyon dolu açılış sahnesi, sinema tarihinin en ikonik anlarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak bu sahnenin ardındaki gerçek, pek çok kişinin sandığının aksine bir stüdyo hilesi değil, Adana'nın Karaisalı ilçesinde bulunan 110 yıllık tarihi Varda Köprüsü'nün ta kendisi. Bu durum, tarihi bir mühendislik harikasının nasıl küresel bir popüler kültür ikonuna dönüştüğünü de gündeme taşıdı.
İKİ İMPARATORLUĞU BİRLEŞTİREN STRATEJİK PROJE
Peki bu köprü neden ve nasıl inşa edildi? Varda Köprüsü'nün hikayesi, 20. yüzyılın başlarındaki en iddialı projelerden birine dayanıyor: Berlin-Bağdat Demiryolu Hattı. Sultan II. Abdülhamid döneminde Osmanlı ve Alman İmparatorluğu iş birliğiyle başlatılan bu proje, Alman sanayisini Basra Körfezi'nin zenginliklerine, Osmanlı'yı ise imparatorluğun uzak topraklarına bağlayacak stratejik bir hamleydi. Bu zorlu hattın en çetin geçiş noktası olan Toros Dağları'nı aşmak için Alman mühendisler tarafından tasarlanan Varda Köprüsü, bu büyük projenin kilit taşı oldu.
BİR MÜHENDİSLİK HARİKASI OLARAK VARDA KÖPRÜSÜ
Yerel halk tarafından "Alman Köprüsü" olarak da bilinen yapı, 1912 yılında hizmete açıldı. 98 metre yüksekliği ve 172 metre uzunluğuyla dar ve derin bir vadiyi birleştiren köprü, tamamen çelik kafes ve taş örme tekniği kullanılarak, dönemin teknolojisi için bir deha örneği olarak inşa edildi.
TARİHİ MİRASTAN HOLLYWOOD YILDIZLIĞINA UZANAN YOLCULUK
Yıllarca sessiz sedasız görevini yerine getiren köprünün kaderi, 2012 yılında "Skyfall" filminin yapımcılarının açılış sahnesi için burayı seçmesiyle tamamen değişti. Daniel Craig'in canlandırdığı James Bond karakterinin tren üzerindeki mücadelesi, Varda Köprüsü'nü bir anda tüm dünyanın tanıdığı bir mekana dönüştürdü. Bu filmden sonra köprü, hem James Bond hayranlarının hem de tarih ve doğa tutkunlarının akınına uğrayan bir turizm merkezi haline geldi. Bugün Varda Köprüsü, Osmanlı'nın stratejik vizyonunu, Alman mühendislik dehasını ve Hollywood'un sihrini bir araya getiren canlı bir tarih anıtı olarak ayakta duruyor.