12 Eylül’ü Türk demokrasi tarihinin en kara günlerinden biri olarak niteledi
Ayyüce Türkeş Taş, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin Türk demokrasi tarihinin en büyük kara günlerinden biri olduğunu belirterek, darbenin öncesi ve sonrasıyla Türk siyasi hayatına derin etkiler bıraktığını söyledi. Türkeş Taş, özellikle darbenin ülkücüleri ve babası Alparslan Türkeş’i hedef aldığını vurguladı.
“Suçu sadece Türk milliyetçisi olmaktı”
Türkeş Taş, Başbuğ Türkeş’in 4 yıl 7 ay hapis yattığını, 940 sayfalık iddianameyle yargılandığını ve dört kez idamla yargılandığını hatırlatarak, “12 Eylül cuntasının gücü ne Başbuğ Türkeş’i ne de dava arkadaşlarını yok edebildi. Suçu sadece Türk milliyetçisi olmaktı” ifadelerini kullandı.
Çocuk yaşta darbenin etkilerini yaşadığını anlattı
Darbenin kendi çocukluğuna da derin etkiler bıraktığını belirten Türkeş Taş, “Ben de 3 yaşında bir kız çocuğu olarak nasibimi aldım bu 12 Eylül cuntasının haksız uygulamalarından. Hem 1 ay sürgün hayatı yaşadım hem de yaklaşık 5 sene babamdan ayrı geçirdim” dedi.
“Türk devletini ve kurumlarını yıpratacak hiçbir kelam etmedi”
Alparslan Türkeş’in tüm davalardan beraat ettiğini anımsatan Türkeş Taş, babasının kendisine yapılanları hiçbir zaman dile getirmediğini, Türk devleti, adalet kurumları, ordusu ve emniyet güçlerini yıpratacak hiçbir söz söylemediğini vurguladı.
“Ruhun şad olsun Başbuğ”
Mesajının sonunda “Ruhun şad olsun Başbuğ Türkeş ve 12 Eylül dönemi canlarını kaybeden dava arkadaşlarım, hepinizi rahmet ve minnetle anıyorum” diyen Türkeş Taş, babasıyla ilgili çocukluk anısına da yer vererek, “Bu fotoğraf o yıllardan bir anı” dedi.
“En kötü demokratik yönetim en iyi ihtilalden iyidir”
Ayyüce Türkeş Taş, paylaşımında ayrıca babası Alparslan Türkeş’in sözlerine yer vererek, “En kötü demokratik yönetim sistemi, en iyi ihtilalden daha iyidir” alıntısıyla mesajını tamamladı.