Son yapılan değişiklikle birlikte araç satın alan vatandaşlar için vergi yükü bir anda katlandı. Özellikle ÖTV oranlarının yükselmesiyle tetiklenen bu süreçte, dikkat çeken başka bir detay daha var: KDV artık eski hesapla işlemiyor. ÖTV’nin yükselmesi, KDV’yi de beraberinde sürüklüyor.
Yeni vergi sisteminde çarpan etkisi
Vergilendirme sistemi katmanlı bir yapıda çalışıyor. Araç fiyatına önce ÖTV, ardından KDV ekleniyor. ÖTV oranı yükseldiğinde, bu fark doğrudan KDV’ye yansıyor. Son düzenlemeyle birlikte bazı araçlarda ÖTV oranı %4’ten %50’ye çıkarıldı. Böylece fiyatın üzerine eklenen KDV, önceki hesaplamaların çok üzerine çıktı.
Matematik aynı ama sonuç başka
Düzenleme öncesinde 2 milyon 665 bin 830 TL değerindeki bir pick-up aracın ÖTV’si 106 bin 233 TL idi. KDV ise 552 bin 413 TL olarak hesaplanıyordu. Ancak yeni sistemde ÖTV, 1 milyon 327 bin 915 TL’ye çıktı. Bu artış KDV’yi de etkileyerek 796 bin 749 TL’ye taşıdı. Yani aynı araç, yalnızca vergi sistemi değiştiği için yaklaşık 1.5 milyon TL daha pahalıya geliyor.
Toplam yük, cebin dengesini bozuyor
Yeni hesaplama sonrası devletin kasasına bu araçtan girecek toplam vergi 2 milyon 124 bin 664 TL oldu. Önceki sistemde bu tutar 658 bin 646 TL idi. Aradaki fark: %222. Aynı mal, aynı etiket... Ama vergi formülü değişince ortaya çıkan sonuç başka. Bu durum, sadece bireysel tüketicileri değil, kurumsal alımları da etkiliyor.
Yorumlar, sistemin kendisine yöneliyor
Sektör temsilcileri, bu artışın ticari faaliyetleri olumsuz etkileyeceğini söylüyor. KDV’nin ÖTV üzerinden hesaplanması “vergiden vergi alma” eleştirilerini doğurdu. Vergi sisteminin daha şeffaf ve doğrudan olması gerektiği yönünde çağrılar artıyor. Mevcut yapının karmaşık sonuçlar doğurduğu konusunda görüş birliği oluşmuş durumda.