Altın bilezik olan terzilik mesleği yok oluyor!

TOROS (Özel Haber) Çağlacan Kurt/ Sevil Çakmak- Adana’da 40 yıldan bu yana terzilik yapan Yılmaz Durak eskisi gibi terzi çırağı yetişmediğini ve yeni nesilde hiç terzi olmadığını belirtti.

Durak, gençlerin terzilik mesleğine yönlendirilmesi gerektiğini, aksi halde gelecekte terzilik mesleğinin yok olacağının altını şu cümleleri ile çizdi:“ Bizim zamanımızda amaç mesleği öğrenmekti. Para kazanmak sonraki işti. Ben haftalık 2,5 lira kazanıyordum, pantolon paçasını bir yıl sonra yapmaya başladım çünkü işi doğru kavramak önemliydi. Bizim zamanımızda mesleği öğrenmek için hem işe hem okula aynı anda giden bir çok arkadaşımız vardı. Ben sadece işe gidebildim maddi şartlardan dolayı ilkokulumu açıktan bitirdim. Bizim zamanımızda çıraklık önemliydi.”

“ZANAATKARLIK KOLDAKİ BİLEZİKTİR”

Teknolojinin hayatımızın her alanına girmesiyle günümüzde, el emeği ile yapılan birçok meslek kaybolmaya yüz tuttuğunu söyleyen Durak,“ Adana’da özellikle küçük saat bölgesinde şuanda doğru dürüst terzi yok. Çoğunlukla tadilat işi yapıyorlar. Terziliği ile atölyeciliği karıştırmayalım terzilik demek çekirdekten yetişmek demektir. Ben çekirdekten yetiştiğim için hem dikimi hem kesimi penyeden deriye, takım elbisesinden abiyeye yapabiliyorum. Şimdiki nesile de bunu öğretmeliyiz. Mesela ben ölürsem benim ardımdan ne ailemde ne de çevremde bu mesleği yapacak kimse yok” dedi.

“ İnsanlar çocuklarını para kazanmaya gönderiyor, mesleği öğrenmeye göndermiyor”

Durak, “ İnsanlar bana çocuğunu getiriyor demiyor ki çocuğumu yetiştir mesleği öğret, hemen ne kadar para vereceksin diyor öyle bir haftalık istiyor ki aileler ben haftalık o kadar kazanmıyorum. Elbette mesleği öğrendiğinde parasını kazanacaktır ama öncelik öğrenmek olmalı. Atölye ile terziciliği karıştırıyorlar atölyede her şeyi dikmezler hatta atölyede çalışan kişiler kendi kıyafetlerini dikmem ya da onarmam için bazen bana getiriyorlar “dedi.

“SADECE TERZİLİK MESLEĞİ DEĞİL ÇOĞU MESLEK ÖLÜYOR”

El emeği istenilen mesleklerde insanların yetiştirilmediğini ifade eden Durak cümlelerini şu şekilde sonlandırdı. “ Eskilerin dediği güzel bir şey vardı zanaatkarlık koldaki bileziktir. Bir gün ayakkabımı tadilata verdim dikmek yerine yapıştırılmıştı ayakkabım. Çekirdekten yetişmiş olsaydı o şekilde yapmazdı diker sağlam bir şekilde teslim ederdi. Ama bilmiyordu çünkü çekirdekten yetişmemişti. Her hafta bana başka terzilerde düzgün yapılmamış kıyafetler geliyor. Çünkü bir yıl atölyede çalışıp kendine terzi yeri açan kişiler onlar tabii ki yapamazlar. İyi bir zanaatkar olduğum için dünyanın neresinde olursam olayım aç kalmam bir makine alır yine işimi yaparım. Genç nesillere diyeceğim o ki elbette okuyun, eğitiminizi her koşulda alın ama zanaatkarlık öğrenin, öğüreninki bizler gittiğimizde sizler yerimize gelesiniz.” Dedi.