"Hedefimiz Terörsüz Bir Türkiye Ortamıdır"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “PKK'nın feshi ve silah bırakması süreci Meclis gündemindedir”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye'nin terörsüz bir geleceğe ulaşması amacıyla yürütülen çalışmalara dair önemli açıklamalarda bulundu. PKK'nın feshi ve silah bırakma sürecinin, Meclis’te kurulan komisyonla birlikte yürütüldüğünü belirten Çelik, bazı kesimlerin bu süreci çarpıttığını ifade ederek sürecin amacının terörsüz Türkiye hedefi olduğunun altını çizdi.
PKK’nın Feshi ve Silah Bırakması Gündemde
Çelik, Meclis’te oluşturulan komisyonun amacının çok net olduğunu belirterek, “Süreç, PKK terör örgütünün tamamen feshedilmesi ve silah bırakmasına dönüktür. Bu kapsamda teslim olma, silah bırakma ve yapıların tasfiyesi gibi adımlar gündemdedir” dedi.
Komisyonun bu hedef doğrultusunda çalıştığını ve meclis gündeminin buna odaklı olduğunu söyleyen Çelik, “Bu çalışmalar başından beri terörsüz bir Türkiye hedefiyle yürütülmektedir. Komisyonun amacı dışında yorumlar yapılması doğru değildir” ifadelerini kullandı.
“O Dağı Kaybetmemek Lazım”
Ömer Çelik, bu sürecin pazarlık meselesi değil, Türkiye’nin güvenliği için atılan adımların bir parçası olduğunu belirterek, “PKK’nın feshi ve silah bırakması odak noktasıdır. O dağı kaybetmemek lazım. Diğer tartışmalar bu çerçeveyle ilgisizdir” dedi.
“Anayasa Süreci Ayrı Bir Konudur”
Gündemdeki anayasa tartışmalarına da değinen Çelik, terörle mücadele süreciyle yeni anayasa sürecinin birbiriyle bağlantılı olmadığını vurguladı:
“Anayasa meselesi zaten Türkiye'nin gündeminde yer alan bağımsız bir meseledir. Türkiye’ye sivil bir anayasa kazandırmak hedefimizdir ve bu yönde çalışmalarımız sürüyor.”
“Bu Süreç Bir Pazarlık Değil, Güvenlik Adımıdır”
Çelik, yürütülen sürecin şeffaf ve toplumla iç içe olduğunu da vurgulayarak şunları söyledi:
“Vatandaşlarımızla, şehit ailelerimizle görüşeceğiz. Süreci anlatacağız. Bu bir pazarlık süreci değil, Türkiye’nin terör belasından kurtulması için yürütülen bir mücadeledir. Toplumun tüm kesimlerinden gelen kaygılar dikkate alınmaktadır.”
Sahte Diploma ve Belge Skandalına Sert Tepki
AK Parti Sözcüsü Çelik, kamuoyunda büyük yankı uyandıran sahte diploma, sürücü belgesi ve kayıt skandalı hakkında da açıklamalarda bulundu.
Bu sahtekarlıkların devlet kurumları tarafından bir yıl önce tespit edildiğini belirten Çelik, “2024 Ağustos’tan itibaren başlayan ve 2025 Mayıs’ında dava sürecine dönüşen bu olayda tüm deliller toplanmıştır. Devlet bu çeteleri önceden tespit etti ve hukuki süreçler başlatıldı” dedi.
“Devlet İçindeki Şebekeler Sökülüp Atılacak”
Çelik, söz konusu soruşturmaların Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda yürütüldüğünü ve İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, YÖK gibi kurumların süreçte aktif yer aldığını ifade etti:
“Devlet içinde şebekeleşmeye çalışan, sahtecilikle uğraşan her kim varsa kökünden temizlenecektir. Bu işin sulandırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Hukuk çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılacaktır.”
“Kimse Devletin İçine Musallat Olamaz”
Açıklamasında güçlü bir duruş sergileyen Çelik, “Devletin kurumlarına musallat olan bu tür şebekeler hukuk içinde gereken karşılığı görecek. Bu yapılar jiletle kazınacaktır” diyerek sürecin kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti.
“Devlet İçindeki Sahtecilik Şebekelerine Göz Açtırılmayacak”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Devlet kurumları bu sahtecilik yapılarını bir yıl önce tespit etti, gerekenler yapılmaya devam ediyor”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sahte diploma, sahte sürücü belgesi ve benzeri usulsüz işlemlere yönelik yürütülen soruşturmalara dair önemli açıklamalarda bulundu. Devletin ilgili kurumlarının bu şebekeleri çok önceden tespit ettiğini vurgulayan Çelik, yürütülen çalışmaların bir parti meselesi değil, bir kamu güvenliği meselesi olduğunun altını çizdi.
Devlet Kurumları Süreci Bir Yıl Önceden Takibe Aldı
Çelik, kamuoyunda gündeme gelen sahte belgelerle ilgili tartışmalar üzerine açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:
“Bu tür sahtecilik faaliyetleri devlet kurumları tarafından bir yıl önce tespit edilmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonunda yürütülen çalışmalar neticesinde birçok kişi hakkında işlem yapılmış, bazıları tutuklanmış, bazıları adli kontrolle serbest bırakılmıştır. Bu süreç kararlılıkla sürdürülmektedir.”
“400 Akademisyen Ataması” İddialarına Yalanlama
Gündeme gelen “400 akademisyen ataması yapıldı” iddialarının asılsız olduğunu belirten Çelik, kamuoyunun yanlış bilgilerle yönlendirilmemesi gerektiğini vurguladı:
“Bu iddialar tamamen gerçek dışıdır. Kurumlarımız, bu şebekelerin devlete zarar vermemesi adına süreci hassasiyetle yönetmektedir. Süreci sulandırmaya çalışanlara fırsat verilmeyecek.”
“Parti Meselesi Değil, Devletin Temizlenmesi Sürecidir”
Bazı çevrelerin konuyu siyasi tartışmalara çekmeye çalıştığını ifade eden Çelik, bu girişimlerin devletin temizlik operasyonuna zarar vermeye yönelik sabotajlar olduğunu belirtti:
“Bu bir partiler arası tartışma meselesi değildir. Sahtecilik yapan kim varsa, hangi kurumdaysa tespit edilip yargı önüne çıkarılacaktır. Süreci sabote edenlere müsaade etmeyeceğiz.”
“Adalet Süreci İşliyor, Vatandaşlarımızla Bilgileri Paylaşacağız”
Çelik, adli sürecin ilerlediğini ve vatandaşlardan gelen bilgi ve hassasiyetlerin dikkate alındığını ifade etti:
“İyi niyetli uyarılar yapan vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Süreçle ilgili gelişmeleri şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Bu suç yapıları jiletle kazınır gibi kazınacaktır.”
Gazze ve Filistin İçin Diplomatik ve İnsani Mücadele Sürüyor
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, açıklamalarının devamında Gazze’de yaşanan insanlık dramına da dikkat çekerek Türkiye’nin bu konuda attığı adımları ve izlediği stratejiyi anlattı.
“Gazze’deki soykırıma karşı en etkili insani ve diplomatik stratejiyi izlemeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde hem yardım gönderiyor hem de uluslararası hukuk yoluyla İsrail’e karşı mücadele ediyoruz.”
“Soykırım Şebekesi Durdurulmalı, Hesap Vermeli”
Çelik, İsrail hükümetini “soykırım şebekesi” olarak tanımlayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu siyonist yapının durdurulması, insanlığın geleceği açısından hayati önemdedir. Bu şebeke, tıpkı Naziler gibi soykırım suçundan yargılanmalı ve hesap vermelidir.”
“Filistin Devleti Tanınmalı, Cesaretlendirilmelidir”
Filistin devletini tanıyan ülkelerin kararlarını memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Çelik, Eylül ayında birçok ülkenin Filistin’i resmen tanıyacak olmasının önemine değindi:
“Bu adımlar, İsrail’in hedeflerine ulaşamayacağı mesajını net bir şekilde vermektedir. Filistin’i tanıyan ülkelere teşekkür ediyor, bu sayının artmasından memnuniyet duyacağımızı ifade ediyoruz.”
“Devlet İçindeki Şebekeler Kazınacak, PKK Tüm Uzantılarıyla Silah Bırakmalı”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sahte diploma skandalı ve terörle mücadele sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Devlet içinde sahtecilik yapan yapılarla mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü belirten Çelik, “Bu yapılar bir yıl önceden tespit edildi, soruşturmalar yargıya intikal etti. Süreci sulandırmaya çalışanlara izin vermeyeceğiz” dedi.
“PKK Tüm Şube ve Uzantılarıyla Silah Bırakmalı”
Çelik, terörle mücadele sürecinin sadece Türkiye içinde değil, bölgesel düzeyde de kararlılıkla sürdüğünü vurguladı:
“En başından beri söyledik; PKK'nın sadece silahlı kadroları değil, tüm şube ve uzantılarıyla silah bırakması gerekir. Aynı şekilde illegal yapılanmaları da feshedilmelidir. Bizim anladığımız terörsüz Türkiye budur.”
Suriye ve Irak'taki bazı gelişmelerin süreci geciktirmeye yönelik olduğunu belirten Çelik, Suriye'de terör grupları ile yapılan silah bırakma planlarının emperyalist projelere hizmet ettiğini ve bölgedeki halklara bir fayda sağlamadığını da vurguladı.
“Bu Siyasi Bir Proje Değil, Güvenlik Meselesidir”
Çelik, PKK’nın silah bırakmasının hem Türkiye’nin hem de bölgenin barışı için şart olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bölgede terörsüz bir ortam oluşturmak hem Türkiye'nin güvenliği hem de bölge halklarının huzuru için elzemdir. Bu yapıların Kürt’e de, Arap’a da, Türkmen’e de faydası yoktur. Emperyalist projelerin taşeronluğunu yapan bu grupların silah bırakması ve dağılması şarttır.”
Sahte Diploma Soruşturmasında Süreç Yargıya İntikal Etti
Çelik, kamuoyunda gündemde olan sahte belgelerle ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Bu yapı devlet kurumları tarafından bir yıl önce fark edildi. Savcılığın koordinasyonuyla soruşturmalar başlatıldı, birçok kişi hakkında tutuklama ve adli kontrol kararları verildi. Devlet içindeki bu tür şebekeler temizlenecek. Bu mesele partiler arası tartışma konusu yapılmak isteniyor ama biz bu süreçte sadece hukuku ve devlet ciddiyetini esas alıyoruz.”
Filistin İçin Net Tavır: Soykırım Durdurulmalı
Açıklamalarında Filistin konusuna da değinen Çelik, Türkiye’nin diplomatik ve insani yardım çabalarının sürdüğünü vurguladı:
“Gazze’de işlenen insanlık suçları karşısında Türkiye hem insani yardım göndermeye hem de uluslararası hukuk alanında mücadele etmeye devam ediyor. Filistin devletini tanıyan ülkelerin sayısının artmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu siyonist şebekenin hedeflerine ulaşamayacağı mesajı açıkça verilmelidir.”
“CHP, TSK’yı Vesayet Aracı Görmekten Vazgeçemiyor”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarına ilişkin açıklamalarına sert tepki gösterdi. CHP'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve yargı gibi kurumları siyasi vesayet aracı olarak görmeye devam ettiğini ifade eden Çelik, bu yaklaşımın köklü ve ideolojik bir sorun haline geldiğini söyledi.
“Vesayet Arayışı Artık Genetik Bir Problem Haline Geldi”
Çelik, CHP'nin kurumlara bakışının değişmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Halk Partisi, TSK’nın ya da yargının kendi vesayet amaçları doğrultusunda kullanılmasını bir alışkanlık haline getirmiştir. Bu artık onların siyasi genetiğine işlemiş bir problem. TSK anayasal çizgisinde durduğu sürece bu zihniyeti rahatsız ediyor.”
“TSK'nın Anayasaya Bağlılığı Rahatsız Ediyor”
Ömer Çelik, geçmişte CHP'li bazı milletvekillerinin söylemlerine de atıf yaparak, TSK’nın anayasal sadakatinin bu çevreleri memnun etmediğini söyledi:
“Hatırlatmak gerekir ki, bir CHP milletvekili geçmişte TSK için ‘Artık darbe yapamıyor, kağıttan kaplan gibi oldu’ gibi ifadeler kullanmıştı. Bu zihniyet TSK’nın anayasal görevini yerine getirmesinden, darbeye tevessül etmemesinden rahatsız oluyor.”
“Askerin Siyasete Alet Edilmesine İzin Vermeyiz”
Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin anayasal görevine sadık bir şekilde milletin emrinde olduğunu vurgulayarak, CHP'nin geçmiş vesayet alışkanlıklarını yeniden canlandırmasına izin vermeyeceklerini belirtti:
“Biz TSK’nın her zaman anayasal sınırlar içinde, siyasetten uzak ve milletin hizmetinde olmasını savunuyoruz. Bu kurumları vesayet özlemleriyle hedef alan anlayış, demokratik düzene zarar vermektedir.”