Adana’da güncel hava kalitesi ölçümlerine göre durum “Kötü” seviyeye ulaştı. Hava Kalitesi İndeksi (AQI) 63 olarak ölçülürken, özellikle çocuklar, yaşlılar ve solunum rahatsızlığı olan bireyler için sağlık riski taşıdığı bildirildi.
Plume Labs ve diğer hava kalitesi platformlarından elde edilen verilere göre, kentteki hava; nefes alma güçlüğü, boğazda yanma ve tahriş gibi semptomlara yol açabilecek düzeyde kirli. Uzmanlar, dışarıda geçirilen sürenin mümkün olduğunca azaltılması gerektiğini vurguluyor.
PM2.5 ve PM10 Değerleri Kritik Seviyede
Hava kirliliğine neden olan en önemli partiküller olan PM₂.₅ ve PM₁₀, “Kötü” kategorisinde değerlendiriliyor.
PM₂.₅ (63 AQI / 19 µg/m³): Akciğerlere kadar ulaşabilen ince partiküller, kalp ve solunum rahatsızlıklarına neden olabilir.
PM₁₀ (50 AQI / 45 µg/m³): Daha büyük parçacıklar solunum yollarında birikir ve kronik hastalıkları tetikleyebilir.
Diğer kirleticiler ise NO₂ (Azot Dioksit) ve O₃ (Ozon) gibi gazlar olup, şu an için “Orta” seviyede bulunsa da, uzun süreli maruziyet solunum sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir.
Adana, Türkiye’nin En Kirli Havasına Sahip İllerinden
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın geçmiş verilerine göre, Adana halkı yıl boyunca yüksek partikül madde (PM10) seviyelerine sıkça maruz kalıyor. 2019 yılında 365 günün 236’sında, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği sınırların üzerinde hava solunduğu kaydedildi.
Uzmanlar, bu kirlilik düzeylerinin düşürülmesi halinde yılda 2 binden fazla ölümün önlenebileceğini belirtiyor.
Açık Hava Aktivitelerine Dikkat: Özellikle Hassas Gruplar Risk Altında
Dünya Nefes Günü vesilesiyle yapılan açıklamalarda, başta çocuklar, yaşlılar ve solunum yolu rahatsızlığı olan bireyler olmak üzere tüm vatandaşlara dışarıda geçirilen süreyi sınırlamaları ve yoğun trafik saatlerinde dışarı çıkmamaları öneriliyor.
Boğazda yanma, nefes darlığı gibi belirtiler görüldüğünde iç mekanlara geçilmesi ve maske kullanımı öneriliyor.
Temiz Hava İçin Adım Atma Zamanı
Adana’da kalıcı bir çözüm için, trafik kaynaklı emisyonların azaltılması, sanayi tesislerinin denetlenmesi ve yeşil alanların artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Dünya Nefes Günü, yalnızca farkındalık değil, temiz hava hakkı için somut adımlar atılması gereken bir çağrı olarak değerlendiriliyor.