Adana, Akdeniz bölgesinin en kalabalık illerinden biri olarak, yıllık ölüm oranlarıyla da dikkat çekiyor. Son veriler, ilin ölüm eğiliminde hem sayısal hem oransal olarak değişim olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Adana’da 2023 yılında gerçekleşen ölüm sayısı ile 2024’ün karşılaştırmalı değerlendirmesi öne çıkıyor. Bu veriler, ilin sağlık politikaları, nüfus dinamikleri ve geleceğe yönelik planlaması açısından oldukça kritik kabul ediliyor.
Adana’da Ölüm Sayısında 2023–2024 Kıyaslaması
Adana’da 2023 yılında toplam 13 bin 561 kişi yaşamını yitirmiştir. Bu rakam, ilin demografik yapısına göre oldukça yüksek bir değer oluşturuyor. 2024 yılında ise ölümü gerçekleşen kişi sayısı 13 bin 408 olarak kaydedilmiştir. Bu düşüş, ilin ölüm nedenlerinde veya sağlık hizmetlerinde olumlu gelişmelerin yaşanabileceğine işaret ediyor.
Kaba Ölüm Hızı ve Kıyaslamalar
2023’te Adana’da ölçülen kaba ölüm hızı binde 6,2 olurken, 2024’te bu oran binde 5,9 olarak görülmüştür. Yani her 1000 kişiden yaklaşık 6’sı hayatını kaybederken, bu oran biraz daha düşük seyretti.
En Sık Görülen Ölüm Nedenleri
Adana’da ölümlerin başlıca kaynağı dolaşım sistemi hastalıklarıdır. 2024 yılında ölenlerin yaklaşık %40,49’u bu hastalıklardan hayatını kaybetmiştir. Solunum sistemi hastalıkları ikinci sırada yer alırken ölüm oranı %15,51 olarak belirlenmiştir. Yani kalp-damar ve solunum sistemi nedenli kayıplar, toplamda ölümlerin büyük çoğunluğunu oluşturuyor.
Cinsiyete Göre Ölüm Dağılımı
2024 yılında Adana’da hayatını kaybeden 13 bin 408 kişinin 7 bin 483’ü erkek, 5 bin 925’i kadın olarak tespit edilmiştir. Bu oransal dağılım, erkeklerde ölüm oranının bir miktar daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Değerlendirme ve Sonuç
Adana’da yıllık ölüm sayısındaki düşüş, sağlık politikaları veya hizmetlerinin etkisini yansıtıyor olabilir. Ölüm nedenlerinin saptanması, kentin öncelikli sağlık sektörleri açısından yol haritası sunuyor. Kaba ölüm hızındaki iyileşme de demografik sağlık göstergelerinde pozitif bir gelişmenin habercisi gibi. Buna rağmen dolaşım sistemi hastalıklarının yüksek oranlarda yer alması, sağlık risklerine karşı farkındalığın hala sürdürülmesi gerektiğini gösteriyor.